Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/3856 E. 2020/5088 K. 15.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3856
KARAR NO : 2020/5088
KARAR TARİHİ : 15.10.2020

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK
DAİRESİ
DAVACILAR : … V.D.
TEREKE TEMSİLCİSİ :…
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince de davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar ve tereke temsilcisi tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan …’in paydaşı olduğu 4277 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 4/5 payını davalıya satış işlemi ile devrettiğini, ancak temlikin hile ve aldatma nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek dilekçe içeriğinde tapu kaydının iptali ile kendi miras payları oranında adlarına tescile karar verilmesini, dava dilekçesinin sonuç kısmında ise davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında tapuya tescile karar verilmesini istemişler, davacı … 16.10.2017 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, 14.11.2017 tarihli dilekçesi ile de feragatten vazgeçtiğini bildirmiştir.
Davalı, taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince, davacıların miras payı oranında iptal tescil talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacıların istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden ; mirasbırakan …’in 30.12.2015 de ölümü ile kardeşleri davacı …, dava dışı…,… ve yeğenleri davacılar ve ….,…,….,….,…,…,…,…,….,…,…,….’in kaldığı, davalının mirasçı olmadığı, dava konusu 4277 ada 4 parsel sayılı 3.888,93m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazın 4/5 payı mirasbırakan adına kayıtlı iken 04.02.2015 tarihinde davalıya 51.100TL bedelle satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; davacı, dava dilekçesinde davanın dayanağını oluşturan tüm olayları (vakıaları) bildirmekle yükümlüdür (6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 119/1-e). Aynı Kanunun 25. 26. ve 31. maddelerinin buyurucu nitelikteki hükümlerinde belirtildiği üzere Hâkim kanunda gösterilen istisnalar dışında, davanın sınırlarını çizen bu olaylarla bağlı olup, bunlar dışına çıkamaz ve inceleme yapıp karar veremez. Ancak, davada ileri sürülen olaylar belirsiz (müphem) veya çelişkili ise, belirsiz veya çelişkili gördüğü iddia veya sebepler (vakıalar) hakkında açıklama isteyebilir.
Hakimin davayı aydınlatma ödevini düzenleyen HMK’nın 31. maddesinde “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, mahkemece öncelikle davanın terekeye iade istekli olarak açıldığı düşünülerek dava dışı mirasçıların olurlarının alınması veya terekeye temsilci atanması için davacılara süre verilmiş, Elazığ 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/457 Esas sayılı dosyasında verilen 07.06.2016 tarihli karar ile mirasbırakan Zeynep’in terekesine Selim Aydın tereke temsilcisi olarak atanmış, tereke temsilcisi tarafından davacılar vekiline vekalet verilmiş, mahkemece yargılamaya devam olunarak sonrasında dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dava dilekçesinin içeriğinde davacılar adına, sonuç kısmında ise açıklama yapılmadan “miras payı oranında” tescil istendiği gözetildiğinde, isteğin davacıların payına mı, yoksa tüm mirasçıların adına mı yönelik olduğunun HMK’nın 31. maddesi gereğince açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Hal böyle olunca, dava dilekçesinde sonuç istek yönünden çelişki bulunduğu gözetilerek davacıların isteklerinin açıklattırılması ve sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde kararı verilmesi doğru değildir.
Davacılar ve tereke temsilcisi vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın kararı veren Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.