Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/3028 E. 2020/2967 K. 22.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3028
KARAR NO : 2020/2967
KARAR TARİHİ : 22.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı şirket, … ada … parsel sayılı taşınmazda … Hidroelektrik santrali ile tamamlayıcı tesislerinin yer aldığını, taşınmazın 1312 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Kanununu değiştiren 09.09.1982 tarihli ve 2705 sayılı Kanun hükümlerince verilen devir kararı uyarınca kendilerinin ve bağlı … Hidro Elektrik Santrali İşletme Müdürlüğü’nün tasarrufuna geçtiğini, 2705 sayılı Kanunun geçici 1. ve 2. maddeleri uyarınca taşınmazın davalı belediyede defter kaydı bulunmadığından devrin bedelsiz yapıldığını, Türk Medeni Kanunu’nun 705. ve 716. maddeleri hükmü gereğince tescilden önce mülkiyetin kendilerine geçtiğini ileri sürerek çekişmeli … ada … parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, davacı şirketin dava konusu taşınmazı edinmesi için hukuki sebep bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 382,29 m2’lik kısmında davacı şirket lehine intifa hakkı tesisine ilişkin karar, Dairece; “… Mahkemece dava konusu taşınmazda yer alan ve 2705 sayılı Yasa hükümlerine göre 25.11.1985 tarihli, … (61-29-2) nolu devir kurulunun 5. toplantısının 7 nolu durum tespit tutanağında gösterilen santral binası ve iki adet su türbünü ve mütemmimlerinin kapsadığı bölümün ifrazının mümkün olmadığı belirlendiğine göre bu bölüm taşınmazın yüzölçümüne oranlanmak suretiyle davacı idarenin davalı … ile paydaş kılınması suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.’ gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, mahkemece çekişmeli taşınmazın ifrazı mümkün olmadığından bahisle 382,29 m2’lik kısmının iptali ile davacı şirket adına tesciline ilişkin karar, Dairece 2. kez; “ …Bilindiği üzere; bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda bozmaya uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğacağından artık mahkemece bozma gereklerini yerine getirme zorunluluğu doğar. Ancak, bu temel usul kuralı göz ardı edilerek bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Somut olayda; çekişme konusu taşınmazın ifraza uygun olmadığı belirlendiğine göre, oranlama yapılmak suretiyle, davacı idarenin davalı … ile paydaş kılınması suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bozmaya aykırı biçimde ifrazı mümkün olmayan bölümün tesciline karar verilmesi doğru değildir…” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, çekişmeli taşınmazdaki 38229/380900 payın iptali ile davacı şirket adına tesciline karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Hemen belirtilmelidir ki, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Somut olayda, yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda dava konusu taşınmazın tamamının dava tarihindeki değeri 76.180,00 TL olarak belirlenmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamı gereği santral binası ve iki adet su türbünü ve mütemmimlerinin kapsadığı bölümün, taşınmazın toplam yüzölçümüne oranlama yapmak suretiyle iptal-tescil hükmü kurulduğuna göre harca esas değerin bu oran üzerinden belirlenmesi gerekirken taşınmazın tamamı üzerinden fazla karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 2. bendinin tamamen hükümden çıkarılarak yerine “ Alınması gerekli 522,29 TL harçtan peşin olarak yatırılan 17,15 TL’nin mahsubu ile bakiye 505,14 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.