Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/2194 E. 2020/5264 K. 20.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2194
KARAR NO : 2020/5264
KARAR TARİHİ : 20.10.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20.10.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Aslınur Karadağ ile temyiz edilen davacı vekili Avukat Yiğit Karahan geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat isteklerine ilişkindir.
Davacı, davalı …’ten 1997 yılı içerisinde altı kez faiz karşılığı borç para aldığını, borca karşılık maliki olduğu 277 ada 1 sayılı parseldeki 4 no’lu ve 138 ada 13 sayılı parseldeki 8 no’lu bağımsız bölümler ile 24, 93, 139, 140 ve 141 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını teminat olarak devrettiğini, davalıya olan borçlarını ödemesine rağmen taşınmazlarının iade edilmediğini, davalının tefecilik yaptığını, hakkındaki ceza kovuşturmasının zamanaşımı nedeniyle düştüğünü, ceza dosyasına sunulan davalının elinden çıkan borç – alacak dökümüne ilişkin belgenin yazılı delil olduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, 3. kişilere devredilen taşınmazlar yönünden tespit edilecek tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, çekişmeli taşınmazları bedeli karşılığında davacıdan aldığını, ayrıca 227 ada 1 sayılı parseldeki 4 no’lu bağımsız bölümün davacı ile bir ilgisinin olmayıp İbrahim Menteş isimli şahıstan aldığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 4 no’lu bağımsız bölüme yönelik davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne iilişkin karar, Dairece; ‘’ … öncelikle keşfen belirlenen 391.251,26 TL üzerinden davacı tarafa harç ikmalinin yaptırılması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak harç ikmalinden sonra çekişmeli 4 no’lu bağımsız bölüme yönelik davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ne var ki; dava dilekçesinin özeti, Dairenin bozma kararı ve bozma kararı sonrası harcın ikmal ettirildiğinin açıklanması ötesinde kararın gerekçe içerdiğini söyleyebilme olanağı yoktur.
Anayasanın 141. maddesi hükmü gereği bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve 6100 sayılı HMK.’nun 186. maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, aynı yasanın 297. maddesi uyarınca kararını gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 6100 sayılı HMK’nun 294. maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
Hükmün sonuç bölümünde de istek sonuçlarından her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve hakların birer birer açıkça şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde yazılması zorunludur.
Somut olayda, mahkemece, kurulan hükmün Anayasa ve Usul Yasasının değinilen hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, kararın gerekçe içermediği açık ve tartışmasız olup, davalı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.