Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2018/1193 E. 2020/4579 K. 29.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1193
KARAR NO : 2020/4579
KARAR TARİHİ : 29.09.2020

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL – TENKİS
Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinden verilen 22.12.2017 gün ve 1220-1320 sayılı karar davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.09.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat … geldi davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar … vd.vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile davacıların miras payları oranında iptal tescile karar verilmiş; davalıların istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, aynı maddenin 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” hükmüne yer verilmiş, 2017 yılı itibarıyla HMK.’nun 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 41.530,00 TL olarak uygulanmaya başlamıştır.
Somut olayda, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu durumda her bir davacının dava ettiği miras payının dava tarihindeki değerinin, dava değeri olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır. Hal böyle olunca, 20.03.2014 günlü dilekçe ile 5.000 TL olarak gösterilen dava değeri üzerinden nisbi peşin harç yatırılmak suretiyle eldeki davanın açıldığı ve yargılama sırasında dava konusu taşınmazın tamamının değerinin 280.000 TL, davalıların her birinin adına kayıtlı ½ şer payın değerinin 140.000’er TL, davacıların her birinin 1/8’er miras payına isabet eden değerin 35.000 TL, davacıların toplam 4/8 miras payına isabet eden değerin ise 140.000 TL olarak keşfen saptandığı, davacıların yargılama sırasında keşfen saptanan değer üzerinden harcı ikmal ettikleri, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmakla dava değerinin her bir davacı açısından ayrı ayrı 35.000 TL olduğu, hükmü temyiz eden davalıların, dava konusu taşınmazda 1/2’şer paylarla kayıt maliki oldukları gözetildiğinde davalıların her bir davacı açısından sorumlu olduğu dava değerinin ise ayrı ayrı 17.500 TL olduğu görülmektedir. Bu durumda, hükmü temyiz eden davalıların her bir davacı açısından sorumlu olduğu dava değerinin 2017 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 41.530,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. ../..
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti olmayan kararlara karşı temyiz isteği yönünden mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bir karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, eldeki dava bakımından davalıların temyiz isteğinin değerden REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.