Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/840 E. 2020/2026 K. 01.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/840
KARAR NO : 2020/2026
KARAR TARİHİ : 01.06.2020

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU KAYDINDA DÜZELTİM

Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davalı … Belediyesi vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi; Tetkik Hakimi …’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR
Dava, tapu kaydının beyanlar hanesindeki kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir.Davacı, dava konusu 13184 ada 1 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki “…’e ait …” olduğuna ilişkin kaydın hatalı olduğunu, taşınmaz üzerindeki yapının kendisine ait olduğunu ileri sürerek, taşınmazın beyanlar hanesindeki “…’e ait subasman” şeklindeki kaydın “…’a ait …” olarak düzeltilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın açıldığı … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, davanın çekişmesiz yargı işi olduğu gerekesiyle sulh hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeden kesinleşmiş ve dosya sulh hukuk mahkemesine gönderilerek eldeki esasa kaydedilmiş; sulh hukuk mahkemesi, işin esası hakkında hüküm kurarak, tapu müdürlüğüne başvuru ön şartı yerine getirilmeden dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde; “Çekişmesiz yargı, hukukun mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır.” hükmüne yer verilmiş; bu ölçütler ise ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak ifade edilmiştir. Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu önce genel çerçevesi belirlenerek, daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Başka bir ifadeyle, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilebilir. Aynı Kanunun 383. maddesinde de; Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu belirlenmiştir. Öte yandan; aynı Kanunun 2. maddesinde de; ”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. ” hüküm altına alınmıştır.Somut olaya gelince, davacının talebinin taşınmazın beyanlar hanesindeki kişi kaydının değiştirilmesine ilişkin olduğu gözetildiğinde, davanın HMK’nın 382. maddesi uyarınca çekişmesiz yargı işi niteliğinde olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu açıktır.Hal böyle olunca; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince, görev dava şartlarından olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması gerektiğinden, davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik karar verilmesi gerekirken değinilen hususun gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı … Belediyesinin değinilen yön itibarıyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.