Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/809 E. 2020/2030 K. 01.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/809
KARAR NO : 2020/2030
KARAR TARİHİ : 01.06.2020

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı … vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, kesinleşmiş cebri satış ihalesi sonucu dava konusu 250 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki davalı …’e ait 91/96 payı alacağına mahsuben satın aldığını, ancak davalı … Müdürlüğünce 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi hükmü gerekçe gösterilerek intikal ve tescil işlemlerinin yapılmadığını ileri sürerek davalı … adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini istemiştir.Davalı … davanın reddini savunmuş; diğer davalı … davaya cevap vermemiştir.Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece, “…Bilindiği üzere; cebri icra sonucu davacı adına tescile engel olan 5403 sayılı Kanunun 5578 sayılı Kanunun 2.maddesiyle değişik 8.maddesi 30.04.2014 tarihinde 6537 sayılı Kanunun 4.maddesi ile değiştirilmiş olup ” taşınmazlardaki pay ve paydaş adedi arttırılamaz” hükmüne yer verilmiş ve bir önceki yasadaki engel durum 6537 sayılı Kanun ile ortadan kaldırılmıştır. Somut olayda, çekişmeli taşınmaz 91/96 payla davalı … adına kayıtlı olduğuna ve sadece 91/96 pay cebri satışa konu edildiğine göre pay ve paydaş adedinin arttırıldığından söz edilemez. Hâl böyle olunca, 5403 sayılı Kanununda 6537 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik gözetilmek suretiyle bir karar verilmek üzere karar bozulmalıdır.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle işlemleri yerine getirmeyerek davanın açılmasına sebebiyet veren davalı … yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı … vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.Davacı vekilinin vekalet ücretine hasren temyiz itirazına gelince; Hemen belirtilmelidir ki, yargılama giderleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 323. maddesinde sayılmış, aynı maddenin 1/ğ bendinde vekâlet ücretinin de yargılama gideri olduğu belirtilmiştir.Somut olayda, kendisini vekille temsil ettiren davacı hakkında vekalet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu yönden hüküm kurulmaması isabetsizdir.Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davacıya geri verilmesine, 01.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.