Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/741 E. 2017/1932 K. 12.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/741
KARAR NO : 2017/1932
KARAR TARİHİ : 12.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki davadan dolayı … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.10.2013 gün ve 2009/372 Esas 2013/490 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 5.11.2015 gün ve 19034-12694 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, paydaşlar arasında bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar, tarafların mirasbırakanı… adına kayıtlı 238 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki C Blok 74 numaralı dubleks villa vasıflı bağımsız bölüme, davalı tarafından haksız olarak kullanılmak suretiyle müdahale edildiğini, keşide edilen ihtarnameye rağmen müdahalenin sürdüğünü, faydalanmalarına engel olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davacıların tek başına dava açamayacağını, mirasbırakanın çekişme konusu bağımsız bölümü gelini olan …’ya bedelsiz olarak kullanımı için tahsis ettiğini, mirasbırakanın eşdeğer nitelikte başka taşınmazları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava İhbar Edilen; mirasbırakan ile arasında sözlü ariyet akdi bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; çekişme konusu bağımsız bölümün mirasbırakan tarafından ihbar edilene tahsis edildiği savunmasının kanıtlanamadığı, intifadan men koşulunun gerçekleştiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu kararın temyizi üzerine dairece;”… kayıt maliki mirasbırakan …’nın … 9. Noterliğince düzenlenen 02.08.1994 tarihli ve 19264 sayılı Düzenleme Şeklinde Vasiyetnamesi ile anılan vasiyetnamede tarafların ve dava dışı mirasçıların mirasçılık sıfatlarına ilişkin hükümlere yer verildiği, bu vasiyetnamenin iptali için … 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/160 Esas (bozmadan sonra 2014/504 Esas) sayılı davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olaya gelince, çekişme konusu taşınmazın mirasbırakan adına kayıtlı olduğu, mirasbırakan tarafından düzenlenen vasiyetnamedeki hükümler gözetildiğinde vasiyetnamenin iptali istemli davada verilecek kararın tarafların eldeki davadaki sıfatlarını etkileyeceği kuşkusuzdur
Hâl böyle olunca, 6100 sayılı 165/1. maddesi hükmü uyarınca, vasiyetnamenin iptal istemine ilişkin anılan davanın eldeki dava yönünden bekletici sorun yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken anılan hususun gözardı edilmiş olması doğru değildir. ” gerekçesiyle bozulmuş, bunun üzerine davacı vekilince kararın düzeltilmesi talep edilmiştir.
02.08.1994 tarihli Vasiyetname incelendiğinde; davalı …’in tümden mirastan mahrum edilmediği, mahfuz hissesinin saklı tutulduğu, mirastan mahrum edilen mirasçı … tarafından açılan Vasiyetnamenin iptali davasının da bu davacılar lehine sonuçlandığı, esasen somut davanın tarafları olmaması nedeniyle bu iptal davasının beklenmesinin gerekmediği, Davacılar ve Davalı … halen muris Salih’in mirasçısı olmakla davanın niteliği gereği paydaşlar arasında müdahalenin meni davası olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere müşterek mülkiyette hakkını kullanamayan paydaş, buna izin vermeyen diğer paydaşın müdahalesinin önlenmesini isteyebilir. Bu durumda mahkemece davacıların hissesine vaki müdahalenin önlenmesine karar verilmesi gerekirken, davalı üçüncü kişiymiş gibi mutlak el atmanın önlenmesine karar verilmesi doğru olmamış bu nedenle hükmün bozulması gerektiği karar düzeltme talebi üzerine yeniden yapılan inceleme ile anlaşıldığından müdahale talep edenler vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairenin, 05.11.2015 tarihli, 2015/13094 Esas, 2015/12694 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, kararın yukarıda açıklanan gerekçelerle, BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.4.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.