Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/664 E. 2020/2802 K. 17.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/664
KARAR NO : 2020/2802
KARAR TARİHİ : 17.06.2020

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları …’ın 70 ada 31 parsel (geldisi 70 ada 13 parsel olan) sayılı taşınmazını 03.04.1990 tarihinde davalı oğullarına satış suretiyle devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve mirasçılar adına tescile, mümkün olmadığı takdirde faizi ile birlikte tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar vekili, iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakanın tüm çocuklarının rızasını alarak taşınmazını davalı oğlu İrfan’a sattığını, karşılığında kız çocuklarına da yedişer adet bilezik verdiğini, davalı …’ın bir kısım yeri de Belediye’den satın alarak taşınmazları birleştirdiğini ve üzerine bina yaptığını, davalı …’in de taşınmaz üzerine kendi imkanları ile kat çıkması üzerine taşınmazın yarı payını İrfan’ın 06.05.1992 tarihinde davalı …’e aktardığını belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında da yıllarca murise ve annelerine davalıların baktığını bildirmiştir.Mahkemece, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, ancak çekişme konusu taşınmazın bir bölümünün dava dışı belediye’den edinildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen karar Dairece ‘’…çekişmeye konu 70 ada 31 parsel sayılı taşınmaz tevhit parseli olup, murisin davalı …’a devrettiği 70 ada 13 nolu parsel ile, İrfan’ın, Belediye’den satın aldığı 70 ada 30 nolu parselin tevhit edilmesi neticesinde oluştuğu gözetildiğinde, miras bırakanın devrettiği 70 ada 13 nolu parselin, 31 nolu tevhit parseline hangi pay oranında yansıdığının teknik bilirkişiler aracılığı belirlenerek, saptanacak bu pay üzerinden mirasçıların payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile infazda sıkıntıya sebep olacak şekilde 13 nolu parselin zeminde isabet ettiği ve fen bilirkişilerinin krokilerinde (B) harfi ile gösterdikleri 222 m2’lik bölüme atıf yapılmak suretiyle iptal ve tescile karar verilmiş olması doğru değildir. ‘’ gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakanın 03.03.2013 tarihinde öldüğü, geride davacı kızı … ve 2004 yılında ölen kızı …’nın çocukları davacılar …, …, …, … ile davalı oğulları … ve …’ın mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakanın eski 70 ada 13 parsel sayılı taşınmazını 03.04.1990 tarihinde davalı …’a satış suretiyle devrettiği, İrfan’ın dava dışı belediyeden aldığı eski 70 ada 30 parselin 70 ada 13 parsel ile 27.12.1990 tarihinde tevhit edilmesi ile 70 ada 31 parselin oluştuğu ve davalı …’ın dava konusu 70 ada 31 parselin ½ payını 06.05.1991 tarihinde diğer davalı …’e temlik ettiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtmek gerekir ki, bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak 12.10.2016 tarihli fen raporunda mirasbırakan tarafından davalı …’a temlik edilen eski 70 ada 13 parselin gittisi olan 70 ada 30 parsele hangi oranda yansıdığı saptanarak, raporda tespit edilen pay oranlarına göre davacıların tapu iptal ve tescil isteminin kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, mirasbırakan tarafından temlik edilen taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden kısmı olup, davanın kabulü halinde bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekmektedir. Somut olayda, alınması gereken harcın, mirasbırakan tarafından davalıya devredilen 70 ada 30 parselin davacıların veraset ilamındaki paylarına isabet eden kısmının dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplanması gerekirken taşınmazın tamamının değeri esas alınarak fazla karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru değildir.Öte yandan, mirasbırakan tarafından tevhid öncesi yalnızca 13 parsel devredilmesine rağmen davacılar tevhid sonucu oluşan 70 ada 31 parselin tamamı yönünden tapu iptali – tescil isteminde bulunmuşlardır.Hal böyle olunca, 39 parsele ilişkin davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilerek, tevhid öncesi eski 70 ada 30 parsel yönünden reddedildiği gözetilmek suretiyle yargılama giderlerinin kabul-ret oranına göre hükmedilmesi gerekirken tevhit sonucu oluşan 70 ada 31 parselin tamamı yönünden dava kabul edimiş gibi yargılama giderine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, sadece davacılar yönünden tapu iptal ve tescil hükmü kurulması, kalan payın da davalıların üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, davalılar adına da tescile karar verilmek suretiyle dava konusu olmadığı halde kalan payın tescil nedeninin değiştirilmesi doğru değildir.Davalıların açıklanan nedenlerle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davalılara geri verilmesine, 17.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.