Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/649 E. 2018/14412 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/649
KARAR NO : 2018/14412
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı … vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, kardeşi olan davalılardan …’ya … Büyükelçiliği .. Şubesi’nin 28.07.1988 tarihli vekaletnamesi ile Türkiye Cumhuriyeti sınırlarındaki malvarlığının kolay ve sorunsuz şekilde idare edilebilmesi için yetki verdiğini, söz konusu vekaletnamenin geniş yetkiler içerdiğini, bu arada adına taşınmaz alma ve satma konusunda da kardeşini yetkili kıldığını, bu yetkilerin kendisinin açık talimatı olmaksızın kullanılmayacağı hususunda davalı kardeşi ile sözlü olarak anlaşmaya vardıklarını,ancak açık talimatı olmaksızın davalı …’nın vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle maliki olduğu 498 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki 9 numaralı bağımsız bölümünün, önce ½ payını, 24.08.1998 tarihinde diğer davalı …’a satış yolu ile temlik ettiğini, aynı tarihte söz konusu payın … tarafından satış yolu ile tekrar davalı kardeşine devredildiğini, bu şekilde taşınmazın yarı hissesine yolsuz ve kötüniyetli olarak malik olan davalı …’nın, geri kalan ½ payı da yine aynı yöntemi kullanmak suretiyle 25.07.2003 tarihli satış işlemi ile davalı … adına devrettiğini, aynı tarihli başka bir satış işlemi ile ise davalı …’ın satın aldığı söz konusu payı tekrar davalı …’ya temlik ettiğini, böylece taşınmazın tamamının muvazaalı olarak davalı … adına kayıtlı hale geldiğini, davalılar …, … ve ….’ın iş arkadaşı olduklarını, el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek dava konusu taşınmaza ilişkin tüm davalılar adına tesis edilen satış işlemlerinin iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar …, … ve …, davacının vekaletname ile davalılardan …’ya verdiği yetkiden ve satışlardan haberdar olduğunu, … ve … hakkındaki davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacının kardeşi olan davalı …’nın ailenin tüm yükünü çeken, maddi manevi destek olan tek kişi olduğunu, … tarafından davacı adına yüklü miktarlarda defalarca para gönderildiğini, bu bedellerin hem davacıya maddi yardım, hem de dava konusu taşınmazın bedeli olduğunu, davacı, oğlu … ve kızı … adına davalı … tarafından toplam 800.000 İsveç Kronu paranın havale edildiğini, davalı … ise davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, yapılan işlemlerin hatalı veya yasaya aykırı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalının vekaleti kötüye kullandığı ve davacının iradesi dışında taşınmazı haksız bedelsiz olarak edindiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı … vekili tarafından vekalet ücretine ve husumete hasren temyiz edilmiştir. Somut olayda, davalı …’ne davalı sıfatı ile davanın yöneltilmiş olmasının yerinde olmadığı hususu mahkemece gerekçe kısmında belirtilmiş olmasına rağmen, hüküm kısmında bu hususun belirtilerek husumetten ret kararı verilmemesi ve davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değildir.
Davalı …’nün temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.