Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/5186 E. 2018/15810 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5186
KARAR NO : 2018/15810
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVACILAR : … V.D.
DAVALILAR : … V.D.
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, anılan kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine… Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 10.10.2017 tarihli kararı ile davalı tarafın istinaf başvurusunu kabul ederek hükmü vekalet ücreti yönünden düzeltmiş, 18.10.2017 tarihli ek kararı ile de, davacıların istinaf başvurusu 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, tapu iptali ve miras payları oranında tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Davacılar, davalı …’ın mirasbırakanları …’ü kandırarak elinden aldığı vekaletname ile dava konusu 494 ada 13 parsel sayılı taşınmazı diğer davalı …’e satış suretiyle temlik ettiğini, murisin iradesine aykırı devir yapıldığını, davalı …’in murisin ikinci eşi dava dışı Sıdıka’nın oğlu olduğunu ve kendilerine mal kalmaması için murisin tek taşınmazını devrettiğini, davalı …’in de çekişmeli taşınmaza komşu olup, durumu bildiğini, iyiniyetli sayılamayacağını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, mümkün olmazsa paylarına isabet eden 187.500,00 TL’nin davalı …’dan yasal faizi ile birlikte tahsilini istemişlerdir.
Davalı …, iddiaların yersiz olduğunu, murisin gelirinin tedavi ve geçim masraflarına yetmediğini, bu nedenle dava konusu taşınmazını sattığını, satışın vekaletname ile rayiç değer üzerinden gerçekleştirildiğini, satış bedelinin banka hesabına alıcı tarafından yatırıldığını ve belge ile murise teslim edildiğini, satışın gerçek olduğunu davalı …, dava konusu taşınmazın satışı konusunda vekil Zafer … ile 250.000,00 TL üzerinden anlaştığını, muris tarafından verilen vekaletnameye güvenerek ve anılan bedeli banka kanalıyla ödeyerek alım satımı gerçekleştirdiğini, vekilin hangi amaç ile hareket ettiğini bilmediğini, iyiniyetli olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muris muvazaasına dayalı davada temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, anılan kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 10.10.2017 tarihli kararı ile davalı tarafın istinaf başvurusunu kabul ederek hükmü vekalet ücreti yönünden düzeltmiş, 18.10.2017 tarihli ek kararı ile de, davacıların istinaf başvurusunu 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddetmiştir.
Mirasbırakan … adına vekaleten davalı …’nin dava konusu 494 ada 13 parsel sayılı taşınmazı ( 334 m2’lik – Bahçeli Ahşap Ev ve Arsası ) 10.07.2013 tarih ve 1924 yevmiye no’lu akit ile 250.000,00 TL bedel göstererek diğer davalı …’a satış suretiyle temlik ettiği, temlik sırasında murisin verdiği Menemen 1. Noterliği’nin 28.05.2013 tarih ve 05409 yevmiye no’lu vekaletnamenin kullanıldığı, muris Ali’nin 14.10.2013 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak ilk eşinden olma davacı çocukları ile dava dışı ikinci eşi Sıdıka’yı bıraktığı kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, maddi vakıayı bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapıp uygulanacak kanun maddelerini tespit etmek hakime aittir.
Dava dilekçesi içeriğinden, iddianın ileriye sürülüş biçiminden ve özellikle davacılar vekilinin öninceleme duruşmasındaki beyanları ile mahkemenin saptadığı uyuşmazlık noktalarından; eldeki davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 10.10.2017 tarihli kararı ile davalı tarafın istinaf başvurusunu kabul ederek hükmü vekalet ücreti yönünden düzeltmiş olmasına rağmen davacıların istinaf başvurusu hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar vermemiş, 18.10.2017 tarihinde dosyayı yeniden ele alarak aynı tarihli ek kararı ile de, davacıların istinaf başvurusunu 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddetmiştir. Ne var ki, 6100 sayılı HMK’nın 341. ve devamı maddelerinde düzenlenen istinaf kanun yolunda bu şekilde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Yasada açıkça düzenlenmeyen bir müessesinin uygulanması yerinde değildir.
Hal böyle olunca, eldeki davada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı gözetilerek bu neden üzerinde durulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hukuki nitelemede hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca Samsun Bölge Adliye Mahkemesi’nin 10.10.2017 ve 18.10.2017 tarihli kararlarının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.