Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/5163 E. 2020/2690 K. 16.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5163
KARAR NO : 2020/2690
KARAR TARİHİ : 16.06.2020

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ … HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davacının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkekemesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, inançlı işlem iddiasının sabit olduğu, … parsel sayılı taşınmazdaki 1/6’şar payları devralan davalılar … ve …’ın da inançlı işlemi bilen veya bilmesi gereken kişiler oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar … ve … tarafından süresinden sonra, davalı … vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.06.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat … ile temyiz edilen davacı vekili Avukat … geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, davalı annesi … ile 20.02.2008 tarihinde imzaladığı inanç sözleşmesine istinaden çekişme konusu … parseldeki 1/2 payını ve … ada … parseldeki 25 nolu bağımsız bölümü devrettiğini, davalı …’in … parseldeki 1/6 payını kendisine iade ettiğini, kalan 2/6 payı diğer davalı kardeşleri … ve …’a bölüştürdüğünü öğrendiğini, davalılar … ve …’ın durumu bilen ya da bilebilecek konumda olduklarını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı …, kayınpederinin taşınmazları üç oğluna bıraktığını, ancak işlem tarihinde davalılar … ve …’ın yaşlarının küçük olması nedeniyle davacı …’e verdiğini, kendilerine de üç kardeşe eşit şekilde paylaştırmaları hususunda ikazda bulunduğunu, …’in bazı sorunlardan dolayı taşınmazları kendisine devrettiğini, kendisinin de … parseldeki 1/2 payı eşit olarak üç oğluna devrettiğini, … ada … parseldeki 25 nolu bağımsız bölümün hâlâ adına kayıtlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalılar, anneleri olan davalı …’in savunmalarına katıldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının devir işlemlerini muvazaalı yaptığı, hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak bir hak talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davacının istinaf başvurusu üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, inançlı işlem iddiasının sabit olduğu, … parsel sayılı taşınmazdaki 1/6’şar payları devralan davalılar … ve …’ın da inançlı işlemi bilen veya bilmesi gereken kişiler oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 90/1.(HUMK’un 159.) maddesinde; “Süreler, kanunda belirtilir veya hakim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında hakim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez”, aynı Kanun’un 94/1 maddesinde de “Kanunun belirlediği süreler kesindir.” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
Öte yandan; 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesinde ”Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının, davalı … ve …’a 22.09.2017 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz dilekçelerinin ise 19.10.2017 tarihinde verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 01.06.1990 tarihli ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı kararı gereğince iki haftalık yasal temyiz süresi geçirildiğinden, davalı … ve davalı …’ın temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı süreden REDDİNE
Davalı …’in temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı …’in yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 3.439.29. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 16.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.