Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/4831 E. 2020/3099 K. 25.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4831
KARAR NO : 2020/3099
KARAR TARİHİ : 25.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, paydaşı olduğu … parsel sayılı taşınmazın imar işlemi neticesinde … ve … parsellere gittiği, … parseldeki payının davalı idareye devredildiğini, ancak payını idareye bağışlamadığını, bu konuda hiçbir işlem yapmadığını kimseyi yetkilendirmediğini, geçerli bir vekalet doğrultusunda davalı idare lehine bir bağışlama yapıldığı kabul edilse dahi baskı altında ya da yaşlı ve cahil olmasından dolayı kandırılarak bu işlemin yapılmış olabileceğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece “…Davacı …’ın, eldeki davada imar baskısı uygulanarak, yaşlı ve cahil olmasından yararlanılıp kandırılarak taşınmazın elinden alındığını, kimseyi bağış için yetkilendirmediğini ve bağış koşulunun ise yerine getirilmediğini iddia ederek iptal-tescil istediği, buna karşılık yargılama aşamasında … parsel sayılı taşınmaz kendisine bağışlanan davalı Belediyenin tevhitle oluşan … parsel sayılı taşınmazı dava dışı İl Özel İdaresine bedelsiz olarak devrettiği ve Özel İdare adına sicil kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 125.maddesi aynen ” davanın açılmasından sonra davalı taraf dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir. a)-isterse devreden tarafla olan davasından vazgeçerek dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder, bu takdirde davacı, davayı kazanırsa dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsil sorumlu olur ve isterse davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.” hükmünü öngörmektedir.O halde mahkemece, yukarıda değinilen ve emredici nitelikte olan hüküm gözardı edilmek suretiyle taraf teşkiline ilişkin usulü işlemler tekemmül ettirilmeden, işin esası bakımından, yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez…” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece davalı …’ya karşı açılan davanın husumetten reddine, davalı … Bakanlığı’na karşı açılan davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi …’ nün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, hile ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle hile hukuksal nedenine dayalı açılan tapu iptali ve tescil isteği yönünden davacının durumu … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2006/559 Esas sayılı kamulaştırmasız elatma davasında öğrendiği anlaşılmakla 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği yönünden ise iddianın ispatlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 23.00 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.