Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/4815 E. 2020/3104 K. 25.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4815
KARAR NO : 2020/3104
KARAR TARİHİ : 25.06.2020

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 136 ada 2 parsel sayılı taşınmazın maliki iken davalı ile aralarında yaptıkları 21/02/2006 tarihli inanç sözleşmesi gereğince taşınmazı davalıya temlik ettiğini, davalı adına alınan kredinin tamamının ödendiğini, kredi ödemeleri bittiği için davalıdan kredi ödeme süresi içerisinde şahsi borcundan dolayı haczin kaldırılarak taşınmazın iadesi istenilmiş ise de davalının iadeye yanaşmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı taktirde tazminata karar verilmesini istemiştir.Davalı, aralarında düzenledikleri 21/02/2006 tarihli inanç sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerin davacı tarafından yerine getirilmediğini, kredi ödemelerinin 31 adedinin tarafından yapıldığını, kredi taksitlerinin geç ödendiğini, kredi itibarının zedelendiğini, faiz ödendiğini, yetersiz bakiye nedeniyle 5.000,00 TL ek hesap bakiyesi tanımlandığını, sigorta bedellerinin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuş, ödenmeyen krediler, kasko – sigorta bedelleri, kredi itibarının zedelenmesi karşısında da 50.000,00 TL tazminata karar verilmesini istemiştir.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “…Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler ve 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 81. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi) gözetilmek suretiyle değerlendirme yapılması, bu kapsamda taraflar arasında düzenlenen 21/02/2006 tarihli sözleşme ve bu sözleşmeye dayalı olarak kullanılan kredi, kredi geri ödemeleri konusunda tarafların toplanan ve toplanacak delilleri çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, daha önce alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, sonuçta davacının ödemediği bir borcunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi, ödenmemiş bir borcun bulunması halinde ne miktar borç bulunduğunun duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, bir borcun varlığının tespiti halinde, davacıya önel verilmek suretiyle davalıya ödenmek üzere mahkeme veznesine depo ettirilmesi, saptanan borç para miktarını yatırdığı taktirde bu paranın davalıya ödenmesi koşuluyla tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, değinilen bu yön üzerinde durulmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacının edimini yerine getirdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi …’nün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR-
Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının yerinde bulunmayan öteki temyiz itirazlarının reddine.Ne varki; harç kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenin sıfatı önem ifade etmeksizin mahkemece res’en gözetilmesi gereken bir husustur.Eldeki davanın, taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve yargılama sırasında yapılan keşif sonucunda dava edilen taşınmazın dava tarihi itibariyle değerlerinin 283.020 TL olarak saptandığı, harç ikmali yapılmadığı ve mahkemece dava dilekçesinde dava değeri olarak gösterilen 49.000 TL üzerinden eksik miktarda karar ilam harcı alındığı anlaşılmaktadır.Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 3. bendinde yer alan “Harçlar kanunu hükmünce alınması gerekli 3.347,19 TL’den peşin alınan ve ikmal edilen 727,65 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.619,54 TL’nin davalıdan alınıp hazineye irad kaydına” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 19.333,09 TL karar-ilam harcından peşin alınan 727,65 TL’nin mahsubu ile bakiye 18.605,44 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına” cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.