Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/465 E. 2020/2525 K. 11.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/465
KARAR NO : 2020/2525
KARAR TARİHİ : 11.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan …’ın maliki olduğu 102 ada 4 parsel sayılı taşınmazı mal kaçırmak amacıyla ve muvaazalı olarak oğlu davalı …’a devrettiğini onunda diğer davalı …’e muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali, terekeye iadesi ile miras payı oranında adına tescile olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının evlilik akdinin kurulmasından önceki tasaruflara müdahalede bulunamayacağını, mirasbırakanın kanser hastası olduğunu bu nedenle paraya ihtiyacının olduğunu, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, temliğin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi …’nün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda, Aydın 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/281 Esas – 2013/278 Karar sayılı veraset ilamına atıf yapılarak ya da davacının miras payları belirtilerek iptal tescile, kalan payın davalı … üzerinde bırakılmasına şeklinde hüküm kurulması gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 1. bendinde yer alan “Aydın İli İncirliova İlçesi Osmanbükü Köyü Mahallesi 102 ada 4 parselde kayıtlı taşınmazın muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile Aydın 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/281 Esas – 2013/278 Karar sayılı veraset ilamı hissesi oranında davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, ” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “Dava konusu 102 ada 4 parsel sayılı taşınmazda davalı … adına olan tapu kaydının davacı …’ın Aydın 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/281 Esas 2013/278 Karar sayılı veraset ilamında yazılı miras payı oranında iptali ile davacı … adına tesciline, kalan payın davalı … üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.