Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/4633 E. 2018/15768 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4633
KARAR NO : 2018/15768
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ : ……. MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu … …. Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedilerek davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi … ‘nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan …….. Topçu’nun maliki olduğu 22182 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölümü davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davacılı vekilinin istinaf başvurusu ……. Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan …….. Topçu’nun maliki olduğu 22182 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölümü 20.03.2009 tarihinde davalı oğluna satış suretiyle devrettiği, 1929 doğumlu mirasbırakanın 02.06.2010 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacı kızları …………’nin kaldıkları anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 190. maddesi ile TMK’nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Bir başka ifade ile temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu ispat külfeti davacı tarafa aittir.
Somut olayda, davacılar temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış olduğuna göre bu iddiasını ispat etmekle mükelleftirler.
Ne var ki, dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmamış, 10.03.2011 tarihli oturumda tanık isimlerini bildirmek üzere süre verilmiş ancak tanık bildirilmemiştir. Bu durumda yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının davacılar tarafından kanıtlandığından bahsedilemez.
Öte yandan, salt bedeller arasındaki fark tek başına muvazaanın kanıtı değildir.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacı taraf iddiasını kanıtlayamadığı halde yorum yoluyla muvazaanın gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca ……. Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren … 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin ……. Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.