Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/415 E. 2020/2285 K. 04.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/415
KARAR NO : 2020/2285
KARAR TARİHİ : 04.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : BEDEL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan Mamure Kalkavan’ın mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 140 ada 70 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümü torunu davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, mirasbırakanın ölene kadar bu taşınmazda ikamet ettiğini, satış ihtiyacı olmadığını, mirasçılar … ve …’ın açtıkları dava sonucunda temlikin muvazaalı olduğunun belirlendiğini, bu davadan sonra taşınmazı davalı ve mahkeme kararı ile paydaş olan dava dışı mirasçıların 4.641.000,00 TL bedelle üçüncü kişiye devrettiklerini ileri sürerek miras payına isabet eden 773.500,00 TL bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, babası …’ın dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın alıp mirasbırakan adına tescil ettirdiğini, ev hanımı olan mirasbırakanın alım gücünün bulunmadığını, aile şirketinin borçlanması üzerine mirasbırakanın taşınmazı ipotek ettirdiğini, ipotek borçlarını davacının eşi ve oğlunun ödeyerek taşınmazı satın aldıklarını, kendisinin daha sonra bedelini ödeyerek davacının oğlu …’dan taşınmazı edindiğini, diğer mirasçıların açtıkları davaya dahil edilen davacının satışın gerçek olduğunu, mal kaçırmanın söz konusu olmadığını savunduğunu, mahkeme içi ikrar ile temlikin muvazaalı olmadığını kabul ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalıya devrinin kesinleşen mahkeme kararı ile muvazaalı olduğunun belirlendiği, taşınmaz üçüncü kişiye devredilmiş olduğundan davacının davalı payının satış bedeli üzerinden miras payını talep hakkı bulunduğu, İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/49 Esas sayılı dosyasındaki beyanlarının davacının hakkını bertaraf edici mahiyette olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairece, “… mirasbırakan Mamure Kalkavan’ın çekişme konusu taşınmazı torunu davalıya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.12.2009 tarihli, 2007/49 Esas, 2009/301 Karar sayılı kararı ile belirlendiği, anılan ilamın eldeki dava için de güçlü delil olacağı, taşınmazın halen üçüncü kişiler adına kayıtlı olduğu belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacı temyizine gelince; dava konusu taşınmazın 06.09.2012 tarihli akitle tamamının satış değeri üzerinden davacının miras payına isabet eden miktarın tahsiline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile eksik bedelin hüküm altına alınması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla,Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 39.627.59. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 04.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.