Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/4026 E. 2020/2899 K. 18.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4026
KARAR NO : 2020/2899
KARAR TARİHİ : 18.06.2020

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;Davacı, babaları …’ın dava konusu 285 ada 100 parsel sayılı taşınmazdaki payını hukuki ehliyetinin olmadığı bir dönemde satış yoluyla davalıya temlik ettiğini, banka hesaplarındaki hareketlilik ve bankadan yüklüce kredi çektiğini öğrenmeleri üzerine yaptıkları araştırmada temlikten haberdar olduklarını, vesayet altına alınması için dava açıldığını, ehliyetsizliğinden yararlanılarak, aldatılıp, korkutularak çekişmeli payın, üzerindeki evle birlikte bedelsiz devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile kısıtlı babası adına tescilini istemiş; yargılama sırasında davacı, babası …’ye vasi olarak atanmış ve husumete izin kararı sunulmuş; yargılama sırasında 18.03.2012 tarihinde kısıtlı …’nin ölümü üzerine mirasçısı … davaya dahil edilmiş; mirasçısı …’ın ise kısıtlandığının ve vasisinin davacı … olduğunun anlaşılması karşısında bozma üzerine husumete izin kararı sunulmuştur. Davalı, taraf teşkili sağlanmadan davanın dinlenemeyeceğini, taşınmazı rayiç değeri üzerinden satın aldığını, borca karşılık temlik edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, ehliyetsizlik hukuksal nedenine münhasıran yapılan değerlendirme sonucunda iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece, “ …kamu düzenini ilgilendirmesi bakımından öncelikle ehliyetsizlik iddiası üzerinde durulması gerektiğinde kuşku yoktur. Mahkemece de bu husus gözetilerek 2659 sayılı Yasanın 7. ve 16. maddeleri uyarınca Adli Tıp Kurumu, 4. İhtisas Kurulundan alınan raporla, davada temliki işlemi yapan ve adına tescili istenilen babanın temlik tarihinde ehliyetli olduğu saptanarak ehliyetsizlik iddiası yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ne var ki; eldeki davada, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada ehliyetsizlik hukuksal nedeni yanısıra yanılma (hata), yanıltma (hile) ve korkutma (ikrah) hukuksal nedenlerine de dayanıldığı halde mahkemece anılan hukuksal nedenler bakımından araştırma ve inceleme yapılmaksızın sonuca gidilmiş olmasında aynı isabetin sağlandığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca; öncelikle mirasçılardan … bakımından husumete izin kararı alınarak davanın görülebilirlik koşulunun sağlanması, daha sonra davada dayanılan diğer hukuksal nedenler bakımından yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi, hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafça yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla,Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 23.00.TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 18.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.