Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2017/1433 E. 2019/115 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1433
KARAR NO : 2019/115
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : … V.D.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 2006 yılında yatırım amaçlı olarak satın aldığı 135 ada 32 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu bağımsız bölümü kuzeni olan davalı …’a duyduğu güven nedeniyle ve daire ile ilgili olarak yapılması gereken işlemler için gerekli olduğundan bahisle daha önce tanımadığı davalı …’yı yurt dışına çıkacağı gün içeriğini okumadığı vekâletnameyle vekil atadığını, her iki davalının da zararlandırma kastıyla, el ve işbirliği içinde hareket edip taşınmazı mal edindiklerini ileri sürerek 135 ada 32 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini; 11/11/2009 tarihli ıslah dilekçesi ile iptal tescile karar verilmediği taktirde taşınmazın değerinin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı …, dava konusu taşınmazın davalı …’a satışı konusunda özel yetki içeren vekaletname ile yetkili kılındığını ve buna uygun davrandığını, 54.000 TL satış bedelini davacıya ödediğini, davalı …’ın da ekonomik sıkıntıya düşmesi ve satılığa çıkarması üzerine konut kredisi kullanmak suretiyle taşınmazı 25/12/2007 tarihinde satın aldığını; davalı … ise davaya konu vekaletnamenin abonelik, ruhsat alınması gibi geniş yetkiler içeren bir vekaletname olmayıp taşınmazın kendisine satışını içeren özel bir vekaletname olduğunu, taşınmazı kaba inşaat halindeyken devraldığını ve masraf ettiğini, ekonomik sıkıntıları nedeniyle satışa çıkardığı taşınmazı işyeri komşusu olan davalı …’ya sattığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
İptal tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kısmen kabulüne dair verilen karar Dairece, ” vekil ile diğer davalı …’ın amca çocukları oldukları, davacının olayda kullanılan vekâletnamenin verildiği gün 4.1.2007 tarihli, 1 yevmiye sayılı işlem ile Nuray’a verdiği vekâletname ile …Hizmet Üretim Tekstil San. Tic. Ldt. Şt’den adına hisse devralması için yetki verdiği, davalı …’ın anılan şirketin müdürü ve ortağı olduğu, davalı …’nın da bu şirketten 5.4.2007 tarihinde pay satın aldığı, bundan önce de davalılar arasında işyeri arkadaşlığı ve ortak tanıdıklar vasıtasıyla arkadaşlık ilişkisinin bulunduğu, davacıya taşınmazın satış bedelinin ödenmediği, davacının Finansbank’daki hesabından davalı …’ın hesabına 17.1.2007 tarihinde 27.734 Euro’nun havale edildiği ve bu miktar paranın daha sonra 6.2.2007 tarihinde davalı … tarafından davacının hesabına yeniden
yatırıldığı, davacının Söke 2. Noterliğinde 1 ve 2 yevmiye no’lu vekâletnameleri verdikten sonra aynı gün saat 11.24′ de Adnan Menderes Havalimanından yurt dışına çıktığı görülmektedir. Bu durumda, anılan bu olgular yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde davalıların el ve işbirliği içinde hareket ederek davacıyı zararlandırma amacıyla temlikleri gerçekleştirdikleri açıktır. Davacı tarafından vekile açıkça yetki verilmiş olması halinde dahi zararlandırma olgusu sabit ise vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı sonucuna varılmalıdır. Hâl böyle olunca, tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Kabule göre de; tazminata karar verilmesi halinde, mahkemece belirlenen taşınmazın gerçek bedeline hükmedilmesi gerekirken, 17.1.2007 tarihinde davacının hesabından çekilip davalı …’ın hesabına havale edilen ve daha sonra 6.2.2007 tarihinde davalı … tarafından davacının hesabına yeniden yatırılan 27.734 Euro düşüldükten sonra kalan miktarın hüküm altına alınmış olması da isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, davalıların el ve işbirliği içinde hareket edip davacıyı zararlandırdıkları gerekçesiyle davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiştir.
Karar, davalı … vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.01.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı … ve vekili Avukat … ile temyiz edilen davacı vekili Avukat … geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı … vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalı …’nın yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 2.037.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 9.734.15.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına 15/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.