Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/985 E. 2018/14983 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/985
KARAR NO : 2018/14983
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis davası sonunda, yerel mahkemece 492 ada 2 ve 14 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla,duruşma isteğinin değerden reddine karar verilip, Tetkik Hâkimi …’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları…’ün adına kayıtlı 492 ada 2 parsel sayılı taşınmazını 10.08.2004 tarihinde satış göstermek sureti ile davalı adına temlik ettiğini, yine aynı tarihte 477 ada 10 parsel sayılı taşınmazını davalıya bağışladığını, ayrıca 492 ada 14 parsel sayılı taşınmazın ise bedelinin mirasbırakan tarafından ödenerek satın alınmasına rağmen öncelikle mirasbırakanın dava dışı kardeş….scil edildiğini, … tarafından da taşınmazın 26.08.1982 tarihinde satış yolu ile davalıya devredildiğini, yapılan tüm işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, (bağış yolu ile devredilen 477 ada 10 parsel sayılı taşınmazın terekeye iadesi ile payları oranında adlarına tesciline), olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, mirasbırakanın yaşının da ilerlemiş olması nedeni ile son 10 yılını hastalık ve ameliyatlarla geçirdiğini, bu süreçte babasının tüm bakım ve gözetiminin kendisi ve eşi … tarafından yapıldığını, davacıların ziyarete dahi gelmediklerini, mirasbırakan adına kayıtlı başkaca taşınmazların da bulunduğunu, mal kaçırma kastıyla hareket etmiş olsaydı tüm taşınmazlarını devredeceğini, dava konusu 14 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ile bir ilgisinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 492 ada 2 parsel sayılı taşınmaz açısından mirasbırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olmadığı gerekçesi ile, 492 ada 14 parsel açısından ise 01.04.1974 tarih 1/2 Sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcı olduğu, bedeli ödenerek “gizli bağış” şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan kararın uygulama yeri bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine, 477 ada 10 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, 1915 doğumlu mirasbırakan….’ün 18.12.2009 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı çocukları …, …, … ile davacı torunları …, … ve …’nin ve davalı kızı …’nin kaldıkları, çekişme konusu 492 ada 2 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından 10.08.2004 tarihinde satış yolu ile 477 ada 10 parsel sayılı taşınmazın ise 10.08.2004 tarihli bağış işlemi ile davalıya devredildiği, 492 ada 14 parsel sayılı taşınmaz dava dışı … … adına kayıtlı iken 26.08.1982 tarihinde davalıya satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, dava konusu 2 parsel sayılı taşınmaz açısından muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak, dava konusu 14 parsel sayılı taşınmazın bedelinin mirasbırakan tarafından ödenerek dava dışı kardeşi … adına tescilinin sağlandığı, … tarafından da 26.08.1982 tarihinde davalıya yapılan satış işleminin muvazaalı olduğu iddiasında bulunulduğu görülmektedir.
Bilindiği gibi, bedelin mirasbırakan tarafından ödendiği iddiası sabit ise yapılan işlem gizli bağış niteliği taşır. Bu tür temliklerde 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın uygulama yeri yoktur. Bedelin mirasbırakan tarafından ödenmesi durumunda tenkis hükümlerinin uygulanacağı açıktır. Ne var ki, mahkemece bu konuda yeterli bir araştırma yapılmış değildir.
Hal böyle olunca, öncelikle tefrik edilen 477 ada 10 parsel sayılı taşınmazla ilgili davanın akıbetinin araştırılması, sonuçlanmışsa 14 parsel sayılı taşınmaz yönünden eldeki dava ile birleştirilmesi, daha sonra 14 parsel sayılı taşınmazın satım bedelinin mirasbırakan tarafından ödenip ödenmediğinin araştırılması, ödendiğinin belirlenmesi halinde tenkis talebi hakkında inceleme yapılması gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacıların yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.