Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/7091 E. 2019/3065 K. 16.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7091
KARAR NO : 2019/3065
KARAR TARİHİ : 16.05.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı … tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları …’ün … ada …, …, …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazlarının kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazlardaki paylarını davalılara devretmediklerini, mirasçılar arasında paylaşım da yapılmadığını ileri sürerek iptal-tescil istemişler, yargılama sırasında temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu bildirerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, sonrasında davalılardan … hakkındaki davalardan ve dava konusu … ve … parsel sayılı taşınmazlar yönünden davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir.
Davalı …, mirasbırakan …’ün dedesi olduğunu, çekişme konusu taşınmazlarını eşi …’e devrettiğini, babaanneleri ….’ten de kendilerine intikal ettiğini belirterek davanın reddini savunmuş; diğer davalılar, savunma getirmemişlerdir.
Mahkemece, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1902 doğumlu mirasbırakan …’ün 25.12.1987 tarihinde ölümü ile geriye davacı torunları …, … ve …, davalı oğulları …, …, davalı torunu … ile dava dışı çocukları …, … ve dava dışı torunu …’nin mirasçı olarak kaldıkları, davalılardan …’nın 10.06.2003 tarihinde, …’nin 13.01.2009 tarihinde mirasbırakandan sonra öldükleri, davalılar …, …, .., …, …, … ve …’nin mirasbırakanın 1990 yılında ölen kız kardeşi …’in çocukları oldukları, davalı …’nin ise 24.12.2013 tarihinde öldüğü, çekişme konusu …, …, …, …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların da içinde yer aldığı 24 parça taşınmazın evvelce bir bütün halinde tapunun Nisan 302 tarih ve 422 sıra numarası ile tapuda kökmirasbırakan …, … ve … adlarına kayıtlı iken 12.06.1997 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında; …’ün 1933 yılında ölümü ile geriye eşi …, çocukları …, …, …, …, …ve …’nin mirasçı olarak kaldıkları, tapu malikleri … ve …’in paylarının tamamını haricen ve rızaen … mirasçıları …, …, … ve …’a satarak tüm hak ve alakalarını kestikleri, adları geçen tüm mirasçıların 1960 yılında rızen ve haricen bu bütün halindeki yeri 24 ayrı parsele ifraz ederek aynı yıl kendi aralarında yaptıkları rızai ve harici taksimde; …’ün paylarının tüm parsellerde baki kalmak şartı ile, dava konusu …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan … payına, dava konusu …, … ve … parsel sayılı taşınmazların … payına isabet ettiği, …’ün 1970 yılında haricen ve rızaen … parsel sayılı taşınmazı …(davalı) ve (… oğlu) … ve (… oğlu) …’e, … parsel sayılı taşınmazı aynı yıl haricen ve rızaen …’e (davalı), … parsel sayılı taşınmazı yine aynı yıl haricen ve rızaen …’e satarak zilyetliğini devredip tüm hak ve alakasını kestiği, …’un da bu parseli 1994 yılında haricen ve rızaen oğlu olan davalı …’e hibe ettiği, mirasbırakan …’ün …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazlarını 1984 yılında haricen ve rızaen ölünceye kadar bakma şartıyla eşi …’e hibe ederek tüm hak ve alakasını kestiği, …’in de 1988 yılında haricen ve rızaen, … parsel sayılı taşınmazını …’e (davalı), … ve … parsel sayılı taşınmazlarını oğlu …’e (davalı), … parsel sayılı taşınmazını oğlu …’e(davalı), … parsel sayılı taşınmazını ise müştereken oğulları olan davalılar … ve … ile torunu olan davalı …’e hibe ederek tüm hak ve alakasını kestiği, … ve …parsel sayılı taşınmazların tamamı 126 pay kabul edilerek 119 payı davalı …, 7 payı iştirak halinde mülkiyet olarak … mirasçıları …, …, …, …, …, … ve … adlarına, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların tamamı 126 pay kabul edilerek 119 payı davalı …, 7 payı iştirak halinde mülkiyet olarak … mirasçıları …, …, …, …, …, … ve … adlarına, … parsel sayılı taşınmazın tamamı 126 pay kabul edilerek 119 payı davalı …, 7 payı iştirak halinde mülkiyet olarak … mirasçıları …, …, …, …, …, … ve … adlarına, … parsel sayılı taşınmazın tamamı 378 pay kabul edilerek 119’ar paylarla davalı …, … ve …, 21 payı iştirak halinde mülkiyet olarak … mirasçıları …, …, …, …, …, … ve … adlarına, … parsel sayılı taşınmazın tamamı 378 pay kabul edilerek 119’ar paylarla davalı …, … ve …, 21 payı iştirak halinde mülkiyet olarak … mirasçıları …, …, …, …, …, … ve … adlarına tespit ve tescillerinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere ”muris muvazaası, mirasbırakanın danışıklı olarak mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte bağışlamak istediği tapuda kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklaması halinde, saklı pay sahibi olsun yada olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların görünürdeki satış sözleşmesinin BK’nun 18. Maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinde şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek, dava açabilmelerine olanak veren hukuki bir olgu” olarak tanımlanmaktadır. Kural olarak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları konuları ile sınırlı, gerekçeleri ile aydınlatıcı ve sonuçları ile bağlayıcıdır. Butlan sonucunu doğurarak, murisin temliki tasarruflarının iptaline imkan tanıyan 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanabilmesi için, temliki tasarrufa konu yapılan taşınmazın murisin tapulu malı olması, gerçekte bağışlamak istediği bu malı ile ilgili olarak tapu memuru huzurunda, iradesini satış doğrultusunda açıklaması icap eder.
Somut olaya gelince; çekişme konusu taşınmazlarda mirasbırakan … tarafından tapu sicil memuru önünde yapılan temliki bir işlem bulunmadığından İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmamaktadır. Öte yandan yargılama sırasında davalılardan … ve dava konusu … ve … parsel sayılı taşınmazlar yönünden davadan feragat edildiği halde bu husus da gözardı edilerek karar verilmiştir.
Hal böyle olunca, hakkındaki davadan feragat edilen davalı … ve dava konusu … ve … parsel sayılı taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle, diğer davalılar ve taşınmazlar yönünden ise esastan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.