Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/5210 E. 2019/1356 K. 27.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5210
KARAR NO : 2019/1356
KARAR TARİHİ : 27.02.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan …’in maliki olduğu 139 ada 9 parsel sayılı taşınmazı mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalıya devrettiğini, onunda dava dışı …’a temlik ettiğini, kısa süre sonra taşınmazın muvazaalı olarak tekrar davalı …’ye devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazın mirasbırakan tarafından bağış suretiyle devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temliğin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden;mirasbırakan …’in 09.12.2013 tarihinde ölümü ile geri ilk eşi …’ten olan çocukları davacılar …, … ve …ile ikinci eşi davalı …’nin mirasçı olarak kaldığı, dava konusu 139 ada 9 parsel sayılı 1.533,07m2 miktarlı ahşap iki katlı ev garaj ve bahçe nitelikli taşınmazın tamamı mirasbırakan Beşir adına kayıtlı iken 07.02.2007 tarihli bağış akdi ile davalı …’ye devrettiği, onunda taşınmazı dava dışı …’a 04.07.2013 tarihinde satış suretiyle devrettiği, onunda taşınmazı geri davalı …’ye 21.03.2014 tarihli satış akdi ile temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; uygulamada ve öğretide “muris muvazaası” olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Somut olaya gelince, dava konusu taşınmaz mirasbırakan tarafından bağış suretiyle davalıya devrediğine göre 01.04.1974 tarihli ½ sayılı İBK’nın uygulama yeri bulunmayıp, davada tenkis isteği de yoktur.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de, Tür Medeni Kanunu’nun 28.maddesinde düzenlendiği gibi kişilik ölümle sona erdiğinden ölü kişi mirasbırakan … adına tescil kararı verilmesi de isabetsizdir.
Davalının yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.