Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/51 E. 2018/14414 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/51
KARAR NO : 2018/14414
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları …’in 211 ada 2 ve 157 ada 30 parsel sayılı taşınmazlarını satış göstermek sureti ile davalı adına temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazlardan 211 ada 2 parsel sayılı taşınmazın öncesinde 1/2 şer paylı olarak babası ve amcası adlarına kayıtlı iken bedeli karşılığında 03.04.1992 tarihinde kendisine satıldığını, dava konusu diğer taşınmaz 157 ada 30 parselin ise muris tarafından 1999 yılında üçüncü şahsa satıldığını, beş buçuk yılı aşkın süre bizzat alıcı … tarafından kullanıldığını, bilahare kendisinin ev yapmak için yer arayışına girdiğinde …’tan taşınmazı satmasını istediğini, onun da kabul etmesi üzerine taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını,mirasbırakan tarafından sağlığında davacılardan … ve…l’e de taşınmazlarından verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan işlemin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, 1928 doğumlu mirasbırakan …’in 14.08.2010 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı çocukları …,… ve … ile davalı oğlu …’in kaldıkları, murisin adına kayıtlı (eski 889 parsel) yeni 211 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 160/320 payını 03.04.1992 tarihinde davalı adına satış yolu ile temlik ettiği, aynı taşınmazdaki diğer 160/320 pay ise dava dışı… adına kayıtlı iken aynı resmi senetle davalıya satılarak devredildiği, yine (eski 338 parsel) yeni 157 ada 30 parsel sayılı taşınmazını ise murisin 10.02.1999 tarihinde dava dışı … isimli şahsa temlik ettiği,… tarafından ise 20.08.2004 tarihli satış işlemi ile davalı adına temlik edildiği, anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde kural olarak mirasbırakanın hem kendisinin hem de ara malik kullanmak suretiyle davalı oğluna yaptığı temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ne var ki, çekişme konusu taşınmazlardan 211 ada 2 parsel sayılı taşınmazda muris tarafından davalıya pay temliki yapıldığı halde,devredilen pay üzerinden davacıların payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tümü üzerinden tapu iptal ve tescil kararı verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de, davacılar vekilinin yargılama aşamasında 05.06.2015 tarihli celsede, dava konusu taşınmazlar üzerindeki binalarda hak iddiaları bulunmadığını beyan etmelerine rağmen, binaların değerinin de hesaba katılarak yargılama giderleri ve harca hükmedilmesi isabetsizdir.
Davalının temyiz itirazı değinilen yönler itibari ile yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.