Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/49 E. 2018/14717 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/49
KARAR NO : 2018/14717
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 17.08.1999 tarihli … depremi sonrasında, 293 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün 28/08/2001 tarihli Kalıcı Deprem Konutları Konut Teslim Tutanağı ile davalı adına teslim ve 15.08.2005 tarihinde tescil edildiğini, deprem afeti sırasında eşinin de hak sahibi kabul edilerek kalıcı konut tahsis edildiği anlaşıldığından davalının hak sahipliğinin iptal edildiğini, söz konusu iptal işlemine karşı davalı tarafından … 1. İdare Mahkemesinde açılan davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, 05.10.2015 tarihli dilekçesi ile ve 06.10.2015 tarihli duruşmadaki beyanında davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, davalının 05/10/2015 havale tarihli dilekçesi ile 06/10/2015 tarihli duruşma tutanağında davayı kabul ettiğine dair beyanda bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi …’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dava tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup,mahkemece davalının kabul beyanı nedeni ile iptal tescile karar verilmiş, hüküm davalı tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmiş, temyiz dilekçesinde davayı kabul etmesinin, davacı vekilinin (eğer davayı kabul edersen yargılama giderlerinden sorumlu olmazsın şeklindeki) telkini üzerine, iradesinin fesada uğratılması sureti ile gerçekleştiğini belirtmiş ve bozma istemiştir.
Bilindiği üzere, Anayasa’da aranan hak arama özgürlüğünün kullanılabilmesi ve adil yargılama hakkının unsurlarından olan, taraflar arasında silahların eşitliği ilkesinin hayata geçirilebilmesi için gerekli yargılama giderlerini ödemede sıkıntıya düşecek veya ödeyemeyecek durumda bulunan kişilere, her türlü mali ve hukuki korunma taleplerinde kolaylık sağlanması, sosyal hukuk devletinin ilkelerinden olup, bu gereğin yerine getirilebilmesi de adli yardım ile mümkündür. Bu nedenle adli yardım müessesesi 1086 sayılı HUMK’un 465 ila 472 maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nin 334 ila 340. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Öte yandan; 6100 sayılı HMK’nin 336/3. maddesinde adli yardım talebinin kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’a da yapılabileceği açıkça belirtilmiş ve 337/1. maddesinde de duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olaya gelince, davalının muhtarlıktan aldığı fakirlik belgesini dosyaya ibraz ettiği ve adli yardım yönünden yasal şartların oluştuğu görülmekle davalının adli yardım talebinin kabulüne karar verilip, işin esasının incelenmesine geçildi.
Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden çekişme konusu 293 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün 28.08.2001 tarihli Kalıcı Deprem Konutları Konut Teslim Tutanağı ile davalı …’ye teslim edildiği, 15.08.2005 tarihinde ise davalı adına tescil edildiği, bilahare 16.05.2012 tarihli hak sahipliği inceleme komisyon kararı ile eşi ve kendisinin ayrı ayrı konutta hak sahibi olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile hak sahipliğinin iptaline karar verildiği, bu iptal işlemine karşı idare mahkemesinde açılan davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla tescilin dayanaksız hale geldiği açıktır.
Her ne kadar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 311.maddesinde düzenlendiği üzere irade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir ise de, somut olayda kabulün irade bozukluğu nedeni ile geçersiz olması halinde dahi, tescil dayanaksız kaldığından tapunun iptali gerekeceğinden davalının kabulün irade bozukluğu nedeni ile gerçekleştiği iddiası üzerinde durulmamış ve sonuca etkili görülmemiştir.
Açıklanan nedenler ile, davalının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.415.50.TL. onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.