Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/4778 E. 2018/15186 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4778
KARAR NO : 2018/15186
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından süresinde, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.11.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat … ile diğer temyiz eden davacı vekilleri Avukat Hale Funda Çelebioğlu ve Avukat … geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-

Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, davalı belediyenin mülga 3030 sayılı Kanun uyarınca devretmekle yükümlü olduğu dava konusu 4458, 4711, 18116, 18115, 12584, 19440, 19692, 7, 68, 1555, 1953, 2158, 2223, 2477, 4685, 420, 18114, 655, 17010 parsel sayılı taşınmazları devretmediğini, anılan taşınmazların … belediyesi sınırları içerisinde kaldığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile belediye adına tescilini istemiştir.
Davalı, davanın mülga 3030 sayılı Kanun’da düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirtmiş; esas bakımından da davacının isteğinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 17010, 655, 420, 4685 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalı … kayıt maliki olmadığından davanın pasif husumet yokluğundan reddine, 4458, 4711, 18116, 18115, 12584, 19440, 19692, 7, 68, 1555, 1953, 2158, 2223, 2477, 18114, parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise 3030 sayılı Yasa’nın 6/A maddesi kapsamında kalmadığı, taşınmazların iadesini engelleyen yasal durumun olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde … Belediyesi tarafından … aleyhine açılan 2000/1307 esas sayılı hakem sıfatı ile görülen dava sonunda çekişme konusu 420, 18114, 17010, 4685, 655 parsel sayılı taşınmazların … Belediyesi adına tesciline karar verildiği, temyiz üzerine tescil kararının görev yönünden bozulduğu, bozma üzerine davanın reddedildiği ancak … Belediyesinin temyizi üzerine yargı yeri yönünden davanın reddinin yeterli olduğu, daha önceki tescillerin kaldırılmasına dair hükmün kaldırılarak, kararın düzeltilerek onanıp kesinleştiği, davalının bu durumu ileri sürerek … Belediyesi aleyhine açtığı tapu iptali ile tescil davası sonunda mahkemece 2001/1381 Karar sayılı kararı ile tescilin yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen kararın Dairenin 21.10.2002 tarih 2002/10130 Esas ve 2002/11440 Karar
sayılı kararı ile “..mahkemece kurulan hükmün önceden hakemde görülüp verilen kararın yanılgılı olmasına rağmen davalı … yararına oluşan sicilin iptaline dair bulunduğu, bu nedenle çekişmeli taşınmazların … adına olan tapularının iptali ile Büyükşehir Belediyesi adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan değinilen şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Usule ve göreve ilişkin hataların düzeltilmesi sonucunu doğuran kararın davalı … Belediyesinin 3030 sayılı Yasadan kaynaklanan haklarını ortadan kaldırmayacağı da kuşkusuzdur..” şeklinde açıklamaya yer verilerek onandığı ve 09.01.2003 tarihinde kesinleştiği, anılan parsellerden 18114 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı … Belediyesi adına tesciline karar verilirken, çekişme konusu 7010, 655, 420 ve 4685 parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesine 09.05.2003 tarih, 3252 yevmiye ile … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 06.12.2001 tarih ve 2000/1307 -2001/1981 sayılı kararı ile … Büyükşehir Belediyesi adına tesciline karar verilmiştir şeklinde şerh düşüldüğü, …’nın, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/695 Esas sayılı dava dosyası ile … İl İdare Kurulu’nun 06.06.2001 tarih ve 2001/104 Karar sayılı kararı ile çekişme konusu 2477, 2223,2518, 1953, 1555, 7, 68, 19692, 19440, 12584, 18115, 18116, 4711, 4458 parsel sayılı taşınmazların … Belediyesi’ne devredildiğini, ancak anılan idari kararın … İdare Mahkemesi’nce iptal edilerek kararın kesinleştiğini ileri sürerek, … Belediyesi adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istediği, mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen kararın Dairenin, 10.05.2006 tarih 2006/3103 Esas, 2006/5402 Karar sayılı kararı ile “..çekişmeli taşınmazların davalı adına olan sicilin dayanağı idari kararın idari yargı yerinde iptal edildiği..” belirterek onandığı ve kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 3030 sayılı Yasa 10.7.2004 tarihli 5216 Sayılı Yasanın 31.madesi ile yürürlükten kaldırılmış ise de, 3030 sayılı Yasanın yürürlüğü tarihi itibariyle gerçekleşen olaylara uygulanması gerektiği açıktır. Eldeki davada, 3030 sayılı Yasa hükümlerine bağlı kalınarak çekişmenin buna göre çözülmesi gerektiği, 3030 sayılı Yasanın 6/A maddesinde, ana hizmet binası ve tesisleri ile bu madde hükmünde özellik, nitelik ve vasıfları sayılan taşınmazların devire konu edilemeyeceği, bunun dışında kalan taşınmazların iadesinin gerekeceği öngörülmüştür.
Ne var ki mahkemece çekişme konusu taşınmazların bu yasal düzenleme kapsamında kalıp kalmadığı, bir başka ifade ile iadesi gerekmeyen taşınmaz olup olmadıkları yönünde hiçbir araştırma yapılmaksızın neticeye gidilmiştir
Hal böyle olunca, yukarıda değinilen Dairenin 21.10.2002 tarih 2002/10130 Esas ve 2002/11440 Karar sayılı kararında yer alan ibare de değerlendirilerek çekişmeli taşınmazların 3030 sayılı yasanın 6/A maddesinde kalıp kalmadığının belirlenmesi sonucuna göre karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Tarafların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflar vekilleri için 1.630.00.-TL duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.