Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/4715 E. 2019/518 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4715
KARAR NO : 2019/518
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanın 15 parça taşınmazını satış ve hibe yoluyla davalılara temlik ettiğini, temliklerin tasarruf nisabını aştığını ve mirastan mal kaçırmanın amaçlandığını, davalıların da alım gücü bulunmadığını ileri sürüp tasarruf nisabını aşan tapu kayıtlarının iptali ile tenkisine ve elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında, 3 parça taşınmaz yönünden davalarından vazgeçmişlerdir.
Müdahil davacı …, dava konusu 3450 parsel sayılı taşınmazı haricen satın aldığını, yıllardır zilyetliğinde olan taşınmazda davacıların bir hakkı olmadığını ileri sürüp taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, dava konusu taşınmazları mirasbırakan ve dava dışı şahıslardan satış ve hibe yoluyla edindiklerini, iddiaların doğru olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
3444 parsel sayılı taşınmazı müdahil davacı … ‘nın satın aldığı ve yıllardır zilyetliğinde bulundurduğu, bir kısım taşınmazları mirasbırakanın kadastro tespitinden önce davalılara satış ve hibe yoluyla temlik ettiği, bir kısım taşınmazların da dava dışı şahıslara satış suretiyle devredildiği, taşınmazların bir bölümünün de mirasbırakandan mirasçılarına intikal ettiği, müdahil İbrahim’in davasını takip etmediği ve süresinde yenilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, müdahil …’nın davasının kabulüne, müdahil İbrahim davasının açılmamış sayılmasına ilişkin verilen karar Dairece; “…mevcut yargılama sürecinde davaya konu edilen taşınmazların kadastral çap ve mülkiyet durumunun henüz belirlenmediği görülmektedir. Öyle ise; mahkemece, öncelikle 3402 sayılı yasanın 30.maddesi hükmü dikkate alınarak çekişmeli taşınmazların kimin adına tescil edilmesi gerektiğinin saptanması, kadastral hak durumunun belirlenmesi, bundan sonra ileri sürülen iddiaların araştırılması, delillerin toplanıp değerlendirilmesi, her bir taşınmaz yönünden mülkiyet durumunun belirlenmesi ve buna göre hüküm kurulması gereklidir. Bu araştırma ve incelemeler yapılıp, hüküm kurulurken davaya katılma taleplerinin ve bu taleplerle ileri sürülen hak durumlarının incelenmesi gerekeceği de kuşkusuzdur. Bunun yanında 159 ve 785 parseller bakımından Elbistan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.05.1989 tarih, 1988/310 Esas, 1989/238 Karar sayılı kesinleşen ilamının da değerlendirilmesi gerekeceği muhakkaktır. Hal böyle olunca; yukarıda açıklandığı anlamda araştırma, inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilip yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, müdahil davacı … mirasçıları vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; müdahil davacı … mirasçılarının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.832.25.TL
bakiye onama harcının temyiz eden müdahil davacı … mirasçılarından alınmasına, 24.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.