Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/3909 E. 2019/4539 K. 10.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3909
KARAR NO : 2019/4539
KARAR TARİHİ : 10.09.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ile davalılardan … tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.09.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat … geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davacı … vasisi … vekili Avukat ve davalı … vekili Avukat gelmedi yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı vasisi, davacı adına kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümün vekil sıfatıyla hareket eden davalı … tarafından diğer davalı …’a satıldığını, davacının hukuki ehliyetinin bulunmaması nedeniyle işlemin geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu iptali-tescile, aksi takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, satış işleminin geçerli olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının vekaletname tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmadığı, ancak davalı …’in de iyiniyetli alıcı olduğu gerekçesiyle tapu iptali-tescil isteğinin reddine; tazminat isteğinin kabulü ile 185.000,00TL’nin davalı …’ten alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş; karar davacı ile davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
Getirtilen kayıtlardan, dava konusu 119 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu dairenin davacı … adına kayıtlı iken, 06.05.2010 tarihli vekaletnameyle vekil kılınan davalı kocası … tarafından diğer davalı …’a 28.10.2011 tarihinde satış yoluyla devredildiği görülmektedir.
Diğer taraftan, davacı …’in vekaletname tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmadığı Adli Tıp 4. İhtisas Dairesi ve Adli Tıp Genel Kurulu tarafından düzenlenen raporlarlarla belirlenmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun(TMK) 15. maddesinde ifade edildiği üzere, ayırtım gücü(hukuki ehliyeti) bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin olmaması nedeniyle yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağı, karşı tarafın iyi niyetli olmasının da işlemi geçerli kılmayacağı kuşkusuzdur (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı-11.6.1941 tarih, 4/21 sayı).
Somut olayda, vekaletname tarihinde hukuki ehliyeti bulunmayan davacının düzenlediği vekaletname ile yapılan satış işleminin hukuki bir sonuç doğurmayacağı, bu işlemin tarafı olan davalı …’ın da TMK’nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır.
Hal böyle olunca, davanın tapu iptali-tescil isteği yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
Tarafların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince temyiz eden taraflardan gelen davalı … vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz eden davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.