Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/3767 E. 2019/78 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3767
KARAR NO : 2019/78
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil-tazminat,temliken tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat, karşı dava temliken tescil isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacılar, mirasbırakan …’un 6191 parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalıların mirasbırakanı olan oğlu…’e temlik ettiğini, devir tarihinde 100 dönüm tarlasının ve 20’den fazla büyükbaşhayvanının olduğunu,…’in ise taşınmazı alacak parasının olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde miras payları oranında bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, taşınmazın mirasbırakanları… tarafından satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, karşı dava ile 6191 parsel yerine hata sonucu 6190 parsel üzerine ev yaptıklarını, diğer mirasçıların da 6190 parsel yerine 6191 parseli kullanmış olmalarının hatanın kabul edilebilir olduğunu gösterdiğini, binanın değerinin arsanın değerinden fazla olduğunu ileri sürerek 6190 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına temliken tescilini istemişlerdir.
Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, çaplı taşınmazlarla ilgili iyi niyet iddiası ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan …’un 03.10.2008 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak eşi Pakize ve müşterek çocukları davacılar …ve …ile davalı…’in çocukları … ve …’nın kaldıkları, asıl dava konusu 6191 parsel sayılı 480 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazın mirasbırakan tarafından 01.04.1982 tarihli satış akdi ile 100.000 TL bedelle davalıların mirasbırakanı…’e devredildiği,…’in 27.01.2004 tarihinde öldüğü, geride eşi Hatice ile çocukları … ve …’nın kaldığı, karşı davaya konu 6190 parsel sayılı 480 m2 miktarlı avlulu kargir ev kargir samanlık ve kargir ahır nitelikli taşınmazın davacılar …ve …ile davalılar … ve … adına elbirliği mülkiyeti şeklinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, karşı dava yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı-karşı davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davalı-karşı davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın temlikteki iradesinin saptanması asıldır. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır.
Öte yandan; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190/1 maddesi gereğince ‘’İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.’’ Yine Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereği ‘’Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olayların varlığını ispatla yükümlüdür.’’
Somut olayda, temlikin mirasbırakan tarafından mal kaçırma amacıyla yapıldığı konusunda tanık beyanlarında bir açıklama yer almamış, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde asıl davada davacı taraf muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır.
Hal böyle olunca, asıl dava yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalıların bu yöne ilişkin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.