Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/296 E. 2018/14836 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/296
KARAR NO : 2018/14836
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Davacı, dava konusu 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 21 no’lu bağımsız bölümün mirasbırakanı …’ın davalı oğluna banka aracılığıyla havale ettiği 85.000,00 TL ile satın alındığını, ancak muris yerine davalı adına tescil edildiğini, mirasbırakanın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla davalıya başka kazandırmalarda da bulunduğunu, davalı adına yapılan tescilin muvazaa ile illetli olduğunu ileri sürerek, dava konusu 21 no’lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, mümkün olmazsa saklı payı oranında tenkisini istemiştir.
Davalı, hasta ve yaşlı olan mirasbırakanın iş ve işlemlerini takip ettiğini, bu nedenle davaya konu edilen 85.000,00 TL’nin muris tarafından talimat ile kendisine havale edildiğini, anılan meblağın hepsini bankadan çekerek annesi huzurunda murise teslim ettiğini, çekişmeli bağımsız bölümü kendi birikimleri ve kullandığı krediler ile satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, gizli bağış iddiasına dayalı davalarda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı gerekçesiyle iptal ve tescil isteğinin, banka kayıtları, tanık beyanları ve mirasbırakanın tüm malvarlığı dikkate alındığında davacının saklı payına tecavüz edilmediği gerekçesiyle de tenkis isteğinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak, davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve yargılama sırasında yapılan keşif sonucunda çekişme konusu bağımsız bölümün dava tarihindeki değerinin 90.000,00 TL olarak saptandığı ve davacının miras payı oranında iptal-tescil istediği gözetildiğinde, davacının miras payına karşılık gelen ve harcı ikmal edilen 22.500,00 TL üzerinden davada vekille temsil edilen davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken taşınmazın tamamının değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün ( 5. ) bendinde yazılı ‘’ 8.800.TL ‘’ ibaresinin çıkarılmasına, yerine ‘’ 2.700,00 TL ‘’ ibaresinin yazılmasına, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K.’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.