Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/2892 E. 2019/282 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2892
KARAR NO : 2019/282
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı-karşı davalı, mirasbırakanı …’un maliki olduğu 1236 parsel sayılı taşınmazını davalı eşi …’a 1990 yılında satış yoluyla temlik ettiğini, yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu, davalı …’ın da muvazaalı olarak diğer davalı kardeşi …’ye devrettiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, mümkün olmazsa tenkisini istemiş, 12.09.2013 tarihli celsede saklı pay bedelini talep ettiğini beyan ederek talebini daraltmış, karşı davanın reddini savunmuştur.
Davalılar-karşı davacılar, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, taşınmaz bedelinin murise ödendiğini, ayrıca tenkis isteği yönünden hak düşürücü sürenin geçtiğini bildirip davanın reddini savunmuşlar, karşı dava ile; taşınmaz üzerindeki yapıların Hüdakar tarafından yaptırıldığını ileri sürerek, muhtesat aidiyetinin tespitini, şerhin tescilini, mümkün olmazsa muhtesat bedelinin tahsilini istemişlerdir.
Mahkemece, davacı …’ün davasının kabulü ile; 1.760,00 TL saklı pay bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, karşı davacı …’un davasının reddine ilişkin karar, Dairece; ‘’ Somut olayda, mirasbırakan 20.9.2006 tarihinde ölmüş olup, buna göre eldeki davada gözetilmesi gerekli yasal düzenlemenin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu olacağı açıktır. Bilindiği üzere; tenkis davalarında hak düşürücü süreyi düzenleyen Türk Medeni Kanununun 571. maddesinde iki ayrı ilkeye yer verilmiştir. Birincisi öğrenme gününü esas alan bir yıllık süre, diğeri ise, vasiyetnameler için açıldıkları günden, tenkise tabi diğer bütün tasarruflar için de mirasbırakanın ölüm tarihinden itibaren on yıllık süredir. Oysa, mahkemece bu konuda bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın neticeye gidilmiştir. O halde, mahkemece öncelikle bu konuda bir inceleme, araştırma ve soruşturma yapılarak hak düşürücü sürenin değerlendirilmesi, dava hak düşürücü süre içerisinde açılmış ise işin esası bakımından bir karar verilmesi, süresinden sonra açıldığının belirlenmesi halinde davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, eksik tahkikatla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde tenkis isteğinin hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülmediği gerekçesiyle asıl davanın ve hukuki yararı bulunmadığından bahisle karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı-karşı davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı karşı davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 17.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.