Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/2506 E. 2018/15261 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2506
KARAR NO : 2018/15261
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan annesinin 555 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümü kendisinden mal kaçırmak amacıyla dava dışı Nurcan’a, Nurcan’ın da davalıya devrettiğini, yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yapılan satış işlemlerinin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, satış işleminin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; mirasbırakanın 23.07.2014 tarihinde öldüğü, geriye davacı kızı …’ın mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakanın 555 ada, 6 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümü 19.09.1994 tarihinde dava dışı …’a temlik ettiği, …’ın da 30.01.1995 tarihinde davalı …’e devrettiği, davacı …’ın muvazaa iddiası ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tesciline karar verilmesi istemli olarak eldeki davayı açtığı, davalı vekilinin 08.10.2014 tarihli cevap dilekçesi ile tanık isimlerini bildirdiği, 16.03.2015 tarihli ilk celsede de bildirmiş olduğu tanıklardan …’ın öldüğünü ve yerine tanık bildireceklerini beyan ettiği, mahkemece anılan celsede davalı vekiline ölen tanık yerine tanık bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde davalı vekili tarafından 24.03.2015 tarihli dilekçe ile …’nin tanık olarak bildirildiği, davalı vekilinin 17.11.2015 tarihli celsede…’ın dinlenilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda, 16.03.2015 tarihli celsede verilen kesin süre içerisinde davalı vekili tarafından ölen tanığın yerine …’ın tanık olarak bildirilmesine ve 17.11.2015 tarihli celsede de dinlenilmesinin talep edilmesine rağmen mahkemece anılan davalı tanığı dinlenilmeden noksan soruşturma ile sonuca gidildiği görülmektedir.
Hal böyle olunca, davalı tanığı …’ın dinlenilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının, değinilen nedenden ötürü yerinde bulunan temyiz itirazının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.