Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/1945 E. 2018/15508 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1945
KARAR NO : 2018/15508
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı … vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, 1987 tarihinde ölen mirasbırakan … ’a ait 101 ada 3, 103 ada 11, 111 ada 40, 59, 60 ve 61, 117 ada 105, 121, 123, 129 ada 1, 101 ada 4, 104 ada 5, 117 ada 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 121, 122 parsel sayılı taşınmazların 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla davalılar adına haksız bir şekilde tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1937 doğumlu mirasbırakan … ’ın 17.07.1987 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak tarafların kaldıkları, mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davalı … vekili tarafından temyiz edildiği, kabul kapsamına alınan 117 ada 123, 111, 105, 106, 101 ada 3 parsel sayılı taşınmazların 2008 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden davalılar adına tespit edildiği, 117 ada 121, 110, 109, 108, 107, 111 ada 60, 61, 59, 40, 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanın tasarruf ve zilyetliğinde iken 1986 yılında kayıtsız ve şartsız hibe ederek zilyetliklerini davalılara devretmesi nedeniyle 2008 tarihinde davalılar adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği ve 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, mirasbırakanın asıl amacı bağış olduğu halde, mirasçısından mal kaçırmak için tapu sicilinde satış göstermek suretiyle yaptığı temliklerde görünürdeki satış akti muvazaa nedeniyle, gizlenen bağış akti ise şekil noksanlığı yönünden geçersizdir.
Ancak, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar, taşınır mal niteliğindedir ve zilyetlikten ibaret olan hakkın devri suretiyle yapılan elden bağışlama sözleşmeleri hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Bu nedenle de gizlenerek yapılan bağışlama niteliğindeki tasarruf geçerlidir. Mirasbırakan tarafından tapusuz taşınmazların zilyetliğinin devri suretiyle gerçekleştirirken geçerli işlemlere karşı 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur.
Somut olaya gelince; kadastro tespiti sırasında gerek davalıların zilyet ve tasarrufunda olduğundan, gerekse mirasbırakan tarafından bağış biçiminde davalılara temlik edilen taşınmazlar yönünden 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı ve muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği, koşullarının varlığı halinde 4721 sayılı TMK. nun 560 ila 571. maddelerinde öngörülen tenkis davasına konu edilebileceği, eldeki davada tenkis isteği bulunmadığı açıktır. Ne varki, davalı … tarafından karar temyiz edilmiştir.
Hal böyle olunca, davalı … hakkında kabul kapsamına alınan anılan taşınmazlar bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Davalı …’nin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.