Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/1908 E. 2018/15684 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1908
KARAR NO : 2018/15684
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : …….. İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, dava konusu 868 ada 22 parsel sayılı……..dan mukataalı taşınmazın malik hanesinin açık bırakıldığı, bilahare …….. Ercan ve … tarafından açılan davalar neticesinde …….. Ercan’ın açtığı davanın reddine ve taşınmazın … adına tesciline karar verildiğini, … taşınmazların asıl maliki ……..da adına kayıtlı gözüken mutasarrıfı değil, … tüzel kişiliği olduğunu, 5737 sayılı yasanın 17 maddesi ile tasarruf edenlerin veya maliklerinin mirasçı bırakmadan ölümleri , kaybolmaları , terk ve mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti …….. adına tecil edileceğini ileri sürerek davalı adına olan (………… payları) 19/40 payın iptali ile …….. Paşa …….. adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazın mahkeme kararı ile tescil edildiğini, ……..n türünün araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, sûbut bulan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik ……..i …’nün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dava, 5737 sayılı Vakıflar Kanunun 17. maddesine dayalı …….. iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Davacının temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” amir hükmüne yer verilmiştir.
Eldeki davada, yukarıda belirtilen düzenlenemeye aykırı olarak, infazda tereddüte mahal verecek şekilde yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki, değinilen husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün 1. fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “Davanın Kabulü ile, ………… Caddesinde bulunan, 147 pafta, 868 ada, 22 parsel sayılı taşınmazın … adına kayıtlı …….. kaydının (………… payları ) 19/40 payının iptali ile …….. Paşa …….. adına tesciline, kalan payların davalı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K.’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.