Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/18315 E. 2017/1931 K. 12.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18315
KARAR NO : 2017/1931
KARAR TARİHİ : 12.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki davadan dolayı … Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.05.2014 gün ve 2012/357 Esas 2014/192 Karar sayılı hükmün Onanmasına ilişkin olan 7.2.2016 gün ve 14774-2705 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı … vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, davalı …’nın kardeşleri, diğer davalı 1991 doğumlu …nin ise …’nın oğlu olduğunu, muris babaları …’ nin 2010 yılında öldüğünü, murislerinin 62 ada 47 parsel sayılı taşınmazını 15/12/1994 tarihinde davalı …’ ye, 62 ada 48 parsel sayılı taşınmazını 03/08/1992 tarihinde davalı …’ ya satış suretiyle temlik ettiğini, temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, mümkün olmadığı takdirde saklı payları oranında tenkisini istemişlerdir.
Davalılar, taşınmazların bedeli karşılığında satın alındığını, taşınmazlara masraf yapıldığını, murisin, davacı çocuklarına da taşınmaz temlik ettiği gibi maddi yardımda bulunduğunu, dava konusu taşınmazların 17 ve 19 yıl önce edinildiğini ve bir itirazla karşılaşılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk karar Dairece, “… Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme neticesinde davalılardan torun …ye 47 parsel sayılı taşınmazın mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı biçimde temlik edildiği saptanmak suretiyle, bu parsel yönünden davanın kabulünde ve davalı torun …’nin murisin mirasçısı olmaması, babasının yani diğer davalı …’nın mirasçı konumunda bulunması nedeniyle Veli bakımından denkleştirme savunması üzerinde durulmamasında da bir isabetsizlik olmadığı, 48 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki davalı …, murisin gerçek iradesinin mal kaçırma olmayıp tüm mirasçılarına sağlığında malvarlığını paylaştırma kaydı ile hareket ettiğini savunduğu, mahkemece, bu yönde hükme elverişli bir araştırma ve inceleme yapılmadığı, bu durumda tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapılıp yapılmadığının saptanması, ondan sonra murisin gerçek iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulup soruşturma tamamlandıktan sonra tüm mirasçıları kapsar biçimde, hak dengesini gözetir bir paylaştırma bulunmadığı gerekçesiyle, davalı …’ ya temlik edilen 48 parsel sayılı taşınmaz yönünden de davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu kararın onanması üzerine, davalı tarafından karar düzeltme istenmiştir.
Asıl dava açısından karar düzeltme sebeplerinden hiç birinin bulunmaması nedeniyle karar düzeltme talebinin Reddine.
Birleşen dosya açısından ise; Hükmün onanmasından sonra davacı … 02.02.2017 tarihinde davadan feragat ettiğine dair, 07.02.2017 tarihinde ise, söz konusu feragatın iradesi dışında alındığına dair dilekçe ibraz etmiştir.
Bilindiği üzere HMK nın 310. Maddesi gereğince Feragat ve kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Diğer yandan aynı yasanın 311. Maddesi gereğince “irade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.”
Somut olaya döndüğümüzde; birleşen dosyanın davacısı hüküm kesinleşmeden hem feragat, hem de feragattan vazgeçme dilekçesi verdiğine göre öncelikle feragatın yerinde olup olmadığı mahkemece ön mesele olarak ele alınmalı, feragatın geçerli olup olmadığına göre sonuca gidilmelidir.
Bu nedenlerle birleşen dosya açısından kararın onanması doğru olmamış, bu açıdan hükmün bozulması gerektiği karar düzeltme talebi üzerine yeniden yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairenin, 07.03.2016 tarihli, 2014/14774 Esas, 2016/2705 Karar sayılı hükmün ONANMASINA ilişkin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, kararın yukarıda açıklanan gerekçelerle, BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene iadesine, 12.4.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi