Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/18201 E. 2020/2102 K. 03.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18201
KARAR NO : 2020/2102
KARAR TARİHİ : 03.06.2020

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasına ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel; birleştirilen dava ise, ölünceye kadar bakım akdine aykırılık hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, asıl davada, 1997 yılında evlendiği davalı …’nın hilesi sonucu, … parsel sayılı taşınmazını onun isteği üzerine yakın arkadaşı olan diğer davalı …’ye satış suretiyle ancak bedelsiz devrettiğini, davalı …’nın kendisine kötü davranıp, boşanma davası açtığını, boşanma davasının 05.09.2011 tarihinde tebliğiyle davalılar tarafından hileye düşürüldüğünü öğrendiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmazsa taşınmazın keşfen saptanan bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini istemiştir, birleştirilen … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/467 Esas ( yeni … 2. Aile Mahkemesinin 2014/1 Esas) sayılı dava dosyasında, davalı …’ya ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği … ve … parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalının bakım borcunu yerine getirmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, … ve … parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise evlilik birliğinde geçerli mal rejimine göre iptal tescile hükmedilmesini talep etmiş, ıslahla … ve … parseller bakımından istemini katkı payı alacağına dönüştürmüştür. Yargılama sırasında, davacı vekili dava konusunun …, … ve … parsel sayılı taşınmazlar olduğunu belirtmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl davaya konu … parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilen … 2. Aile Mahkemesinin 2014/1 Esas sayılı davaya konu … ve … parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, birleştirilen … 2. Aile Mahkemesinin 2014/422 Esas sayılı dosyasının eldeki davadan tefriki ile mahkemenin 2011/676 Karar sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, 18/01/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde, 08/07/2003 tarihinde faaliyete geçen Aile Mahkemelerinin görev kapsamı belirlenmiş ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 2. kitabının üçüncü kısmı hariç ilk iki kısmında yer alan (118 ile 395. madde arası) hükümleriyle ilgili çıkan uyuşmazlıklar bu mahkemelerin görevleri arasında kabul edilmiş ve çekişmenin aile mahkemeleri tarafından çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmıştır.
Bilindiği üzere, görev kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece davanın her aşamasında ve re’sen(kendiliğinden) gözetilmesi zorunlu bir usul kuralıdır.
Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 12/1. maddesinde “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir” hükmü düzenlenmiştir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup kesindir ve mahkemece resen (kendiliğinden) gözönünde tutulur.
Somut olayda, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanun’un 4. maddesinde öngörüldüğü üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. kitabından kaynaklanmadığı, anılan Kanunun ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun mülkiyet ile ilgili düzenlemelerinden kaynaklandığı; davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği açıp olup ayrıca davanın çekişme konusu …, … ve … parsel sayılı taşınmazların aynına ilişkin olduğu ve taşınmazların … Mahkemelerinin yargı çevresi olan … ili … ilçe sınırları içerisinde yer aldığı anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca; görevsizlik kararı verilip, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gözetilerek dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi, görevli … Asliye Hukuk Mahkemesince de, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.