Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/17381 E. 2020/2422 K. 09.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17381
KARAR NO : 2020/2422
KARAR TARİHİ : 09.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan …’ın bankadan kullandığı kredi ile 10468 parsel sayılı taşınmazı satın alarak ikinci eşi davalı … adına tescil ettirdiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, taşınmazın terekeye dahil edilmesini, tapunun 1/2 payının iptal edilerek adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, taşınmazı kendi birikimleri ile satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi …’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

KARAR
Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Davada ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalının savunmasına göre, yanlar arasındaki uyuşmazlık, mirasbırakanın gerçekte bedelini bizzat ödeyip üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi adına kaydettirmesi halinde 1/4/1974 tarihli ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanıp uygulanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten de 1/4/1974 tarihli karar, konusu ve sonuç bölüm itibariyle murisin kendi üzerinde kayıtlı tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Somut olayda olduğu gibi bedeli ödenerek “gizli bağış” şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur.
Bunun yanı sıra, karara yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik uygulama olanağı sağlanamayacağı Hukuk Genel Kurulu’nun 30/12/1992 tarihli 586/782 sayılı, 21/12/1994 tarihli 667/856 sayılı ve 11/10/1995 tarihli 1995/1-608 sayılı kararlarında da belirtilmiş olup, Dairenin yargısal uygulaması da bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
Ne var ki, bü tür taşınmazların koşullarının varlığı halinde 4721 sayılı TMK.’nun 560 ila 571. maddelerinde öngörülen tenkis davasına konu edilebileceği açık olup eldeki davada tenkis isteği de bulunmamaktadır.
Bu durumda tapu iptal ve tescil isteğinin dinlenmesine yasal olanak bulunmadığı gibi tenkis isteği de olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğru olduğuna göre; tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 25.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda yazılı 25.20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 09.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.