Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/16540 E. 2020/1305 K. 26.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16540
KARAR NO : 2020/1305
KARAR TARİHİ : 26.02.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakanı …’ın maliki olduğu tek taşınmazı olan 10 nolu meskenini … 20. Noterliğinin 23.04.1982 tarihli 12916 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile davalı …’e vasiyet ettiğini, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/948 Esas sayılı dosyasında vasiyetnamenin açılmasına karar verildiğini, saklı payına tecavüz edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile saklı payı oranında (¾) adına tescilini istemiş, 20.05.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile gelen kayıtlardan taşınmazın mirasbırakan tarafından davalı ile dava dışı …’a satış suretiyle temlik edildiğini öğrendiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı yapıldığını ileri sürerek … davaya dahil edilerek tapu kaydının tamamının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, mirasbırakan vasiyete konu taşınmazla ilgili olarak daha sonra tasarrufi işlemde bulunduğundan vasiyetnamenin konusuz kaldığını, taşınmazın vasiyetname ile değil satışla adına tescil edildiğini, davanın süresinde açılmadığını belirtip davanın reddini savunmuş dahili davalı, zamanaşımı defi ileri sürerek, dahili dava yoluyla kendisine taraf sıfatı verilemeyeceğini, mirasbırakanın taşınmazı sattığını belirtip davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, tenkis talebinin yerinde olmadığı, murisin vasiyetnameden 15.11.1991 tarihinde döndüğü, davacının dayandığı dava sebebi ve iddialarını davalının açık muvafakatı olmaksızın ıslahla değiştiremeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dava, tenkis istemiyle açılmış bilahare tam ıslah edilerek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine dönüştürülmüştür.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, mirasbırakan …’ın maliki olduğu ayrıca 23.04.1982 tarihinde davalı …’e vasiyet ettiği 10 nolu bağımsız bölümün intifa hakkını kendi üzerinde bırakıp çıplak mülkiyetini yarı yarıya davalı … ile dava dışı …’a 15.11.1991 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği, 1928 doğumlu mirasbırakanın 08.08.2013 tarihinde öldüğü geriye mirasçısı olarak 1976 yılında evlat edindiği davacının kaldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere usul hukukumuzda dahili dava diye bir müessese bulunmayıp bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilmesi mümkün değildir.
Öte yandan, muris muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 190. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (TMK) 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir.
Somut olayda, dava dilekçesinde davalı olarak İsmail gösterilmiş, taşınmazda 1/2 pay sahibi … davaya dahil edilmiş olup, anılan şahıs bakımından bu davanın dinlenme olanağı yoktur. Diğer taraftan davacı tanık deliline dayanmadığı gibi davalı … bakımından temlikin muvazaalı olduğunu da kanıtlayabilmiş değildir.
Davanın reddi bu gerekçelerle ve sonucu itibariyle doğru olduğuna göre, davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 25.20. TL
bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.