Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/15087 E. 2019/1770 K. 13.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15087
KARAR NO : 2019/1770
KARAR TARİHİ : 13.03.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi … ‘ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar, davalı …’in davacılardan… ile anlaşarak mirasbırakan …’a ait 105 parsel sayılı taşınmazdaki ipoteği davacının 17.545,70 TL’lik kredi borcunu ödeyerek kaldırdığını, karşılığında okur yazarlığı bulunmayan mirasbırakandan kredi sözleşmesinde teminat olarak kullanılacağı vaadiyle satış işlemleri için kendisine yetki verilmesini sağlayan…15. Noterliği’nin 19.02.2009 tarihli 11910 yevmiye nolu vekaletnamesini aldığını, vekilin anılan vekaletnameye istinaden taşınmazı 02.03.2009 tarihinde kendisi ile birlikte yaşayan davalı …’e devrettiğini, …’e vekaleten davalı …’in babası olan diğer davalı …’nin de, taşınmazı 05.10.2009 tarihinde dava dışı …’a temlik ettiğini, satış bedelinin kendilerine ödenmediğini, davalıların el ve iş birliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, olmadığı takdirde 198.000,00 TL’nin (ıslah ile 311.228,00 TL’nin) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağa satış tarihinden itibaren ticari reeskont faizi uygulanmasına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, mirasbırakan …’un taşınmazı oğlu olan davacı …’in borçlarına karşılık davalı …’e devrettiğini, davalı …’in de bedeli karşılığında diğer davalı …’e devrettiğini, …’in satış bedelini tamamen ödeyememesi üzerine vekaleten dava dışı …’a sattığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin taşnmazın 3. kişi adına kaytlı olması nedeniyle reddine, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettikleri, taşınmaz bedelinin ödenmediği, davacı …’in davalı …’e olan borcunun taşınmazdaki payına tekabül eden bedelden fazla olduğu gerekçesiyle davacı …yönünden talebin reddine, diğer davacılar yönünden ise kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1930 doğumlu mirasbırakan …’un 11.06.2011 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak eşi ve çocukları olan davacılar …, … ve … ile kendisinden önce ölen kızı …’nin …’dan olan çocukları … ve…’ü bıraktığı, dava dışı mirasçıların aşamada davaya muvafakat ettikleri, mirasbırakanın …15. Noterliği’nin 19.02.2009 tarihli 11910 yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalı …’i vekil tayin ettiği, vekilin anılan vekaletnameye istinaden 758 ada 105 parsel sayılı taşınmazı 02.03.2009 tarihinde davalı …’ye, …’e vekaleten davalı …’in babası olan diğer davalı …’in de 21.01.2010 tarihinde dava dışı … ’ya temlik ettiği kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, mirasbırakan …’un sözü edilen vekaletnameyi davaya konu taşınmazın kredi sözleşmesinde teminat olarak kullanılması amacı ile verdiği, davalı İsmail’in vekalet görevini kötüye kullanarak ve diğer davalılar ile işbirliği içerisinde hareket ederek taşınmazı devredip bedelini mirasbırakana ödemediği, iyiniyetle davranma yükümlülüğünü ihlal ettiği ve mirasbırakanı zarara uğrattığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Davacıların faize yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı açılmış olup, davanın bu niteliğine göre ticari reeskont faizi yerine yasal faiz uygulanmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine.
Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 599. maddesi hükmü uyarınca; miras, mirasbırakanın ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibarı ile hak sahibi olurlar.
Somut olayda; dava konusu taşınmaz 02.03.2009 tarihinde davalı …’e devredilmiş ise de, mirasçıların mirasbırakanın 11.06.2011 tarihinde ölümü ile hak sahibi oldukları gözetilerek dava tarihi itibari ile davacıların miras payları oranında belirlenecek tazminata hükmedilmesi gerekirken, taşınmazın …’e devir tarihi olan 02.03.2009 tarihi esas alınarak bedele hükmedilmesi isabetsizdir.
Öte yandan; davacılardan… ile davalı … arasındaki borç ilişkisi taraflar arasındaki iç ilişki olup, başka bir davanın konusunu oluşturacağı kuşkusuzdur. Ne var ki eldeki dava yönünden mahkemece davacı …’in davalı …’e olan borcunun miras payına tekabül eden bedelden daha fazla olduğu gerekçesiyle tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Hal böyle olunca, çekişme konusu taşınmazın dava tarihi değeri olan 311.288,00 TL’nin tüm davacıların miras payı oranında davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacıların belirtilen nedenlerle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.