Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/15011 E. 2020/1652 K. 09.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15011
KARAR NO : 2020/1652
KARAR TARİHİ : 09.03.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-
Dava, yolsuz tescil (sahtecilik) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 13387 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki A-Blok 5 nolu bağımsız bölümün 12/08/2003 tarihli 12263 yevmiye numaralı sahte vekaletname ile davalı …’a temlik edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde 55.000,00 TL’nin temlik tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … , davaya cevap vermemiştir.
Davalı …, taşınmazın devrinde kullanılan vekaletnamenin iğfal kabiliyetine sahip olduğundan, yapılan işlemde tapu memurunun sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, taşınmazı tapu kaydına güvenerek iyi niyetle satın aldığını, taşınmazı aldığında inşaat halinde olduğunu, yüklü miktarda masraf yaparak inşaatın tarafından tamamlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Tufan,sahte olduğu iddia edilen vekaletnamenin izinli olduğu dönemde düzenlenerek, başkatip …tarafından imzalandığını , bu nedenle kendisinin hukuki sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, vekaletname tarihinde Ankara 11. Noterliğinde başkatip olarak görev yaptığını, sahte olduğu iddia edilen vekaletnamenin … tarafından düzenlendiğini, kendisinin de bu şahsa güvenerek vekaletnameyi imzaladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temlikin sahte vekâletname ile yapıldığı, kayıt maliki …’ın taşınmazın ilk eli olması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinden yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 13387 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki A-Blok 2.kat 5 numaralı meskenin kat irtifakına tekabül eden 10/360 arsa payı davacı adına kayıtlı iken, Ankara 11. Noterliğinin 12.08.2003 tarih ve 12263 yevmiye nolu vekaletnamesine dayalı olarak davalı vekil … tarafından 13.08.2003 tarih , 7651 yevmiye no’lu akitle davalı …’a satış yolu ile temlik edildiği,Ankara 8.Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/133 Esas , 2012/9 Karar sayılı kararında 12.08.2003 tarihli 12263 yevmiye nolu temlike konu vekâletnamenin davacı …’in hiç bir katılımı olmaksızın sahte nüfus cüzdanı kullanılmak suretiyle düzenlendiği hususunun saptandığı ,davalı vekil … , Ankara 11.Noterliği Başkatibi olan davalı … ve kayıt maliki … hakkında dolandırıcılık suçundan davanın zamanaşımı ile ortadan kaldırılmasına , … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verildiği, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 2013/24502 Esas 2014/17957 karar sayılı 31.02.2014 tarihli kararı ile hükmün onandığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan; dava dışı … tarafından Ankara 16.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/329 E.sayılı dosyası ile …, …,vekil …, Ankara 11.Noteri …, noter başkatibi … ve son kayıt maliki … aleyhine çekişme konusu taşınmazın kendi adına kayıtlı iken, sahte vekaletname ile vekil olarak atanan … tarafından 23.07.2003 tarihinde dava dışı …’a, …tarafından da aynı gün eldeki dosyanın davacısı …’a satış suretiyle temlik edildiği, … adına oluşan tescilin yolsuz tescil niteliği kazandığı gerekçesiyle, çekişme konusu 13387 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki A-Blok 2.kat 5 numaralı meskenin kat irtifakına tekabül eden 10/360 arsa payının iptali ile adına tescili, olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunulduğu, anılan dosyanın , eldeki dava ile birleştiği ve yargılamaya birlikte devam edildiği, 37 nolu celsede eldeki dava ile birleşen Ankara 16.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/329 Esas, 2005/234 karar sayılı dosyasının HMK’nun 167.maddesi gereğince tefrikine karar verilerek, Ankara 17.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/66 Esasına kaydedildiği, dosyanın derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki …in katılımı olmaksızın düzenlenen sahte vekaletname kullanılarak davalı …’a yapılan temlikin yolsuz tescil niteliğinde olduğu açıktır. Ancak; taşınmazın önceki maliklerinden … tarafından , taşınmazın … adına tescilinin de sahte vekaletname ile yapılarak Fikret adına oluşan tescilin de yolsuz tescil niteliğinde olduğu iddiasıyla açılan , eldeki dava ile birleştirilip, daha sonra ise tefrik edilen davanın kabulü halinde , eldeki davanın davacısı olan Fikret adına oluşan tescilin de yolsuz hale geleceği ve 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanununun 165. maddesi gereğince Ankara 17. Asliye Hukuk mahkemesinin 2016/66 E. sayılı dava dosyasının sonucunun eldeki davayı etkiyeceği açıktır.
Hâl böyle olunca; Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/66 Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Bir kısım davalıların değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz eden bir kısım davalılara geri verilmesine, 09/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.