YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14921
KARAR NO : 2019/5684
KARAR TARİHİ : 06.11.2019
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, MENFİ TESPİT
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, menfi tespit davası sonunda, yerel mahkemece asıl dava ile birleştirilen 2004/704 Esas sayılı davanın kabulüne, birleştirilen 2004/725 Esas sayılı davanın ise kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi … ‘in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, ortak mirasbırakanlarının … ada, … parsel sayılı taşınmazını damadı olan davalıya temlik ettiği 08.10.2001 tarihinde hukuki ehliyetinin olmadığını, temlikin mirastan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemişler; birleşen davada ise, davalının mirasbırakan hakkında … İcra Müdürlüğünün 2002/1075 esas sayılı dosyası ile 125.000TL alacak için ilamsız takipte bulunduğunu, mirasbırakanın iddia edildiği gibi bir borcunun olmadığını, dava kabul edilecek olursa da miras payları oranında sorumlu olabileceklerinin gözardı edilmemesi gerektiğini belirtip, paylarına isabet eden 93.750TL borçtan sorumlu bulunmadıklarının tespitine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Davalı, temlik işleminin muvazaalı olmadığını, murisin hukuki ehliyetinin bulunduğunu, kendi iradesiyle satış işlemini yaptığını; birleşen davada ise, mirasbırakanın … Tarım Kredi kooperatifine olan 96.025.00TL borcunu, 28.000TL tedavi giderini kendisinin ödediğini belirterek her iki davanın da davanın reddini savunmuştur.
Tapu iptali-tescil davasının ehliyetsizlik yönünden kabulüne, menfi tespit davasının kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen mahkeme kararı Dairece, tereke adına açılan asıl davada tüm mirasçıların iştirakinin sağlanması gereğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak mirasbırakanın terekesine temsilci tayin ettirilmek suretiyle iştirak sağlanmış ve tapu iptali-tescil davasının ehliyetsizlik yönünden kabulüne, menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten de; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde hüküm kurulmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığından, tarafların öteki temyiz itirazlarının reddine.
Ne var ki, şahsiyetin ölümle son bulacağına ilişkin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 28. maddesi hükmü ve Devletin, bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek doğru sicile bağlama yolunda benimsediği genel ilke (dolu pafta sistemi) gözetilerek, asıl davada mirasbırakanın tüm mirasçıları adına miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken, ölü kişi(mirasbırakan) adına tescile karar verilmesi doğru olmadığı gibi; birleştirilen davada icra-inkar tazminatı yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da isabetsizdir.
Tarafların temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerden ötürü kabulü ile, hükmün (6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.