Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/14436 E. 2017/1929 K. 12.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14436
KARAR NO : 2017/1929
KARAR TARİHİ : 12.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki davadan dolayı … 6. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.09.2013 gün ve 2010/440 Esas 2013/429 Karar sayılı hükmün Onanmasına ilişkin olan 12.5.2014 gün ve 3421-9641 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Davacı, çekişme konusu 968 parsel sayılı taşınmazda (ifraz sonrası 2091 ve 2092 parseller) 200/267000 oranında paydaş olduğunu, taşınmazda 1350 kişinin paydaş olması sebebiyle tapu siciline ek sayfa yapıldığını, tapu görevlilerinin beyanına göre bu sayfanın yıpranıp kaybolması nedeniyle tapu kaydında malik olarak isminin görünmediğini ileri sürerek, tapu kaydının düzeltilmesi ile çekişme konusu taşınmazda 200/267000 pay ile malik olduğuna ilişkin karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının baştan beri paydaş olmadığını, paydaş ise bunu ispat etmesi gerektiğini, talebin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava, evveliyatında taşınmazın paydaşı olmasına rağmen sonradan tapu kütük kayıtlarının fersude olması nedeniyle payın tapu kaydında gözükmemesi nedeniyle paydaş olduğunun tespitine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesine eklemiş olduğu tapu paydaşı olduğunu gösteren belgeye dayanmıştır. Bilindiği üzere bu tür bir belge tapu idaresi tarafından ilgiliye maliki olduğu tapu kaydı hakkında bilgi edinmesi amacıyla verilmektedir. Söz konusu belgede gösterilen bilgilerin karşılığı tapu kütüğünde bulunmuyorsa, bir başka ifade ile tapu sicil kaydında ilgili malik gözükmüyorsa söz konusu belgenin ilgiliye bir hak bahşettiğinden bahsetmek mümkün olmayacaktır.
Karar düzeltme aşamasında eksikliğin giderilmesi suretiyle getirtilen tapu kütük fotokopisi incelendiğinde çok miktarda paydaş bulunup, yine çok miktarda işlem yapıldığı, hangi paydaşın payının nereden gelip nereye gittiğinin tam olarak anlaşılamadığı gibi yargılama sırasında bilirkişi kadastro fen elemanı … tarafından düzenlenen 22.1.2013 tarihli rapor ile davacı …’nin paydaş olmadığı belirtilmekle birlikte tapu kütüğünde paydaş olanların payları toplanmak suretiyle payda ile bir bütün olup olmadığının denetlenmedigi, açık pay var ise bu açıklığın nereden kaynaklandığının tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya konmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere tapu sicilinin en önemli ilkelerinden biri de “dolu pafta ilkesi”dir.
Hal böyle olunca; gerek dosya, gerekse tapu kütüğü üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, başından beri davacının payının bulunup bulunmadığı, davacının önceki malikten pay satın alıp almadığı, pay almışsa hangi nedenle tapu kaydında gözükmediği, dava konusu parselin pay ve payda toplamı birbirini tutmuyorsa bu eksikliğin nereden kaynaklandığı tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanmalı, bundan sonra davacı talebi hakkında bir karar verilmelidir.
Değinilen bu nedenlerle kararın bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan karar düzeltme incelemesi ile anlaşılmakla HUMK’nun 440. Maddesi gereğince davacının karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairenin 2014/3421 Esas, 2014/9641 Karar sayılı 12.5.2014 tarihli ONAMA KARARININ ORTADAN KALDIRILMASINA, yerel Mahkemenin 2010/440 Esas, 2013/429 Karar sayılı 24.9.2013 tarihli kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK’nın 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 12.4.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.