Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/12559 E. 2019/5072 K. 07.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12559
KARAR NO : 2019/5072
KARAR TARİHİ : 07.10.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL- ALACAK

Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Asıl davada davacılardan …, mirasbırakanları … …’nun akrabalarının telkinleri ve etkisi neticesinde, mirasbırakan adına kayıtlı taşınmazların intikal işlemlerinin yapılması amacıyla kendi adına asaleten ve diğer davacı oğlu adına velayeten davalı …’i vekil tayin ettiğini, vekil İbrahim’in 2 parsel sayılı taşınmazdaki mirasbırakanın payının tamamını 15.12.2000 tarihinde intikalin ardından mirasbırakanın kardeşi olan …’na, Mehmet’in de 25.07.2002 tarihinde … Tekstil A.Ş.’ye temlik ettiğini, yine mirasbırakanın çekişme konusu 65 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1, 2, 3, 4 ve 5 numaraları bağımsız bölümlerdeki paylarının tamamının da vekil İbrahim tarafından 10.11.2000 tarihinde intikalin ardından … Pazarlama Ltd. Şirketine temlik edildiğini, gerçekleştirilen temliklerin talimatı ve bilgisi dışında olduğunu, satış bedelinin de ödenmediğini, … ile davalı vekilin el ve işbirliği içerisinde olduklarını ileri sürerek, taşınmazların satış bedellerinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmışlar, birleştirilen davada ise; dava konusu 2 parsel sayılı taşınmaza yönelik, mirasbırakanın kardeşi …’nin ölmüş olması nedeniyle mirasçıları olan davalılar ve son kayıt maliki davalı … Tekstil A.Ş.’ye karşı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili isteminde bulunmuşlardır.
Asıl ve birleştirilen davada davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 2007/1091 Esas ve 2011/191 Karar sayılı 2 parsel sayılı taşınmaz bakımından görülen davada davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; ‘’ … Ancak, davacılar tapu iptal ve tescil isteğinin yanında taşınmazın bedelinden kaynaklanan tazminat isteğinde de bulunmuş ve satış bedeli adı altında bir bedelin de kendisine ödenmediğini ileri sürmüşlerdir. Hemen belirtilmelidir ki, gerçekten de satış bedelinin ödenmediğinin anlaşılması halinde vekilin bu bedel nedeniyle sorumluluğu cihetine gidileceğinde kuşku yoktur. Ne varki, mahkemece bu konuda taraf delilleri toplanılarak gerekli değerlendirme yapıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, davada iradeyi ifsat edici hukuki sebeplere dayanılmadığı, başka bir ifade ile bu yolda bir iddia bulunmadığı halde bu istek bakımından iradenin fesada uğradığının kanıtlanmadığı gerekçesiyle bu isteğin de reddine karar verilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan Pendik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı taşınmazın bedelinin ödenmediğinden bahisle açılan tazminat (alacak) davasının 2007/556 E. sayılı dava dosyası ile derdest olduğu da görülmektedir. Öyle ise, 6100 Sayılı HMK’nun 166 maddesi (1086 Sayılı HUMK’nun 45 maddesi) hükmü uyarınca her iki dava arasında fiili ve hukuki irtibat bağı bulunduğundan davaların birleştirilmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu hususların göz ardı edilmiş olması da isabetsizdir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş, 2007/556 E. Sayılı dosya iş bu asıl dava dosyası ile birleştirilmiş, yapılan yargılama sonunda asıl ve birleştirilen dava yönünden yetkisizlik kararı verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 07/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.