Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/12423 E. 2019/5049 K. 07.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12423
KARAR NO : 2019/5049
KARAR TARİHİ : 07.10.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları Emin Durutan’ın maliki olduğu 213 parsel sayılı taşınmazı dava dışı Selahattin Köse’ye; 249 parsel sayılı taşınmazı da davalı …’e satış yolu ile temlik ettiğini, sonrasında … tarafından 213 parsel sayılı taşınmazın davalı …’ya devredildiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ve miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalılar, muvazaa iddiasının doğru olmadığını, satış işlemlerinin gerçek olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece, “…Somut olaya gelince, davacılar, dava konusu her iki taşınmazın … ve dava dışı Selahattin tarafından hiç kullanılmadığını, davalı … tarafından kullanıldığını iddia etmişler, mahkemece bu husus karara gerekçe yapılmış ise de, dosyaya getirtilen çiftçi kayıt belgeleri ve tanık beyanlarına göre 249 parsel sayılı taşınmazın davalı …’in tasarrufu altında olduğu, onun tarafından kiraya verilerek davalı … ile davalı …’in babası tarafından kullanıldığı, davalı …’in alım gücü olduğu ve hayvancılıkla-çiftçilikle geçimini sağladığı, satın aldıktan sonra taşınmazı ipotek gösterip kredi çektiği, murisin davacılarla arasında bir husumet ya da anlaşmazlığın bulunmadığı, diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla bu taşınmazı sattığı ve davalı …’in de bu muvazaalı işlemi bilerek satın aldığı iddiasının kanıtlanmadığı görülmektedir. Yukarıda değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 gün 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının, mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Başka bir ifade ile murisin iradesi önem taşır. Ayrıca, akitte gösterilen bedel ile gerçek bedel arasında fark olması ise, tek başına muvazaanın kanıtı sayılamaz. Hal böyle olunca; davalı … yönünden muvazaa iddiası kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı … yönünden davanın reddine, diğer davalı … yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 07/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.