Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/11651 E. 2019/4506 K. 09.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11651
KARAR NO : 2019/4506
KARAR TARİHİ : 09.09.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, dava dışı eşi … İnce ile aralarında geçimsizlik baş gösterince eşinin, “bu taşınmaz için bizim mirasçılardan bazıları dava açacaklar, taşınmaz elimizden gider, hemen üçüncü kişilere devredelim” telkiniyle kendisini kandırdığını ve dava konusu 964 ada 18 parsel sayılı taşınmazda bulunan 230/351 hissesinin tamamını eşinin akrabası olan davalı …’ye bedelsiz olarak satış suretiyle devrettiğini, temlikten sonra adı geçen eşinin kendisini evden kovduğunu, hile ile taşınmazın elinden alındığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescil istemiştir.
Davalı, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, satışın gerçek olduğunu, davacının boşanma aşamasındaki dava dışı eşini sıkıştırmak amacıyla dava açtığını, 50.000 TL olan satış bedelini iade etmesi durumunda taşınmazı devretmeye hazır olduğunu, hilenin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Çekişme konusu 964 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 230/351 hissesi davacıya ait iken hissesinin tamamını 22.07.2015 tarihinde davalıya satış yoluyla temlik ettiği kayden sabittir.
Somut olayda; mahkemece davacının dayandığı tanık delinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı tarafın da muvafakat etmediği gerekçesiyle tanık dinlenilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Hile hukuksal nedenine dayalı davalarda iddianın tanıkla kanıtlanabileceği açıktır. Davacı, dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış ve süresi içerisinde tanık ismi bildirmiştir. Bu durumda dinlenmesine karşı tarafın muvafakat etmesine gerek bulunmamaktadır. Tanıkla ispatı mümkün olan bir konuda hakimin tarafların iradesi dışında tanık dinlenilmesinden vazgeçerek, yemin teklif hakkını hatırlatması ve sonucunda yemin eda edilmesi tarafların leh ve aleyhine sonuç doğurmaz.
Hâl böyle olunca; öncelikle davacı tarafın bildirdiği tanıkların dinlenmesi, temlikin davacının iradesi fesada uğratılarak gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken hukuki olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.