Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/10901 E. 2019/4768 K. 23.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10901
KARAR NO : 2019/4768
KARAR TARİHİ : 23.09.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Davacı, dava dışı arkadaşı …’in 25.000,00 TL borcuna kefil olduğunu, arkadaşı borcunu ödeyemeyince, borcun ödenmesi için süre kazanabilmek amacıyla, borcun alacaklısı olan davalı …’in isteği üzerine diğer davalı …’ı vekil tayin ettiğini, dava konusu 504 parsel sayılı taşınmazdaki 1/8 payının vekil … tarafından …’e devredildiğini, borcun tamamını ödemesine rağmen taşınmazın iade edilmediğini, davalıların vekalet görevini kötüye kullandıklarını ileri sürerek, tapunun iptali ile adına tesciline, olmazsa taşınmaz bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, davacının iddialarının doğru olmadığını, taraflardan habersiz hiçbir işlem yapmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davalı …’in adresine ilişkin eksiklik tamamlanmadığı gerekçesiyle HMK’nın 119/2 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK 119/1-b bendinde dava dilekçesinde davalının adresinin yazılması gerektiği bildirilmekle, aynı maddenin 2. fıkrasında ” Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır” hükmü bulunmaktadır. Buna göre dava dilekçesinde davalının adı, soyadı ve adresinin bulunmaması durumunda eksikliğin tamamlanması için davacı tarafa bir haftalık kesin süre verileceği ve bu sürede eksikliğin tamamlanmaması durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği belirtilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; usul hükümleri yargılamayı kolaylaştırmak ve hızlandırmak amacıyla getirilen düzenlemeler olup, zorunluluk olmadıkça usulü eksiklik davanın reddi veya açılmamış sayılmasına gerekçe yapılmamalıdır.
Öte yandan, dava dilekçesinde tarafların adresinin yazılması zorunluluğu usulünce ve sağlıklı bir tebligat yapılabilmesi amacına yöneliktir.
Somut olaya gelince, davacının, dava dilekçesinde, davalıların adreslerinin yazılmadığı, mahkemece tensip tutanağı ile bu eksikliği tamamlamak üzere davacı vekiline süre verildiği, verilen süre içerisinde davacı vekilinin davalılardan …’ın mernis adresini bildirdiği, ancak diğer davalı …’ın TC kimlik numarasını ve adresini tespit edemediklerini beyan ederek bu hususun Tapu Müdürlüğünden sorulmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca, mahkemece aile nüfus kayıt tablosu getirtilerek, Tapu Müdürlüğünden de sorulmak sureti ile davalı …’in adresinin usulünce araştırılıp tespit edilerek bu adrese tebligat yapılması, adresin tespit edilememesi durumunda ise Tebligat Kanunu’nun “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adres olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” hükmüne göre işlem yapılması, anılan yasal düzenlenmeler çerçevesinde davalı adresinin tespitiyle usulünce tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması, tarafların göstereceği delillerin toplanıp değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 23/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.