Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/10839 E. 2017/1919 K. 12.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10839
KARAR NO : 2017/1919
KARAR TARİHİ : 12.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki davadan dolayı … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04/10/2013 gün, ve 2009/325 Esas, 2013/749 Karar sayılı hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin olan 01.03.2016 gün, 2014/7168 Esas, 2016/2403 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan …l’ın mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 73 ve 265 parsel sayılı taşınmazlarını bağış suretiyle oğlu davalı …’a, 226 parsel sayılı taşınmazını ise ölünceye kadar bakma akdiyle torunu daval…’ya temlik ettiğini, murisin bakım ihtiyacının bulunmadığını, saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptaline ve miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, bakım ihtiyacı olan murise ve eşine yıllarca baktıklarını, bağışta muvazaa iddiasının dinlenemeyeceğini, mal kaçırma amacının bulunmadığını, bakım ödevinin yerine getirildiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Asıl davada, davalı …’a yapılan bağışta muris muvazaası hükümlerinin uygulanmayacağı, birleştirilen davada, davalı …’ya yapılan temlikin ölünceye kadar bakma koşuluyla yapıldığı, mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı işlem bulunmadığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteğinin her iki dava bakımından reddine, bakım görevi yerine getirdiğinden birleştirilen davada tenkis isteğinin de reddine, asıl davada davalı
Ayhan’a yapılan taşınmaz bağışları nedeniyle davacıların saklı paylarının ihlal edildiği, gerekçesiyle asıl davanın tenkis isteği bakımından kabulüne dair verilen karar, Dairece; …Bağış geçerli işlemlerden olup, bağış suretiyle gerçekleştirilen taşınmaz temlikleri bakımından 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur, … 226 parsel sayılı taşınmaz davalı …’ya ölünceye kadar bakma koşuluyla temlik edilmiş olup,davalının akitten doğan borcunu yerine getirdiği….muvazaa iddiası kanıtlanamadığından davalı …’ın tüm, davalı Ziya’nın vekalet ücretine yönelik temyiz itirazı kabul edilerek, hüküm vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmış, davalılar vekilince karar düzeltme istenmiştir.
Bilindiği üzere, tenkis davalarında temlik konusu taşınmazların temlik tarihindeki niteliklerine göre mirasbırakanın ölüm tarihindeki değerlerinin belirlenmesi gerekir. Buna göre de, temlik konusu taşınmazlarda davalı tarafından yapılan yapı ve dikilen ağaç gibi muhtesatlar mevcut ise, bunların değerleri tenkis hesabında dikkate alınmamalıdır.
Davalı …, bağış suretiyle temlik edilen 265 parsel sayılı taşınmaz üzerine temlikten sonra inşa edilen evler ile 73 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ağaçların değerinin tereke ve tenkis hasabına katılmaması gerektiğini savunmuş, 265 parsel sayılı taşınmazda temlikten sonra davalı … tarafından inşa edilen evlerin değeri hesaplamaya dahil edilmemesine rağmen 73 parsel sayılı taşınmaz da davalı tarafından emek ve masraf yapılmak suretiyle dikilip yetiştirilen ağaçların varlığı ve değeri hesaplanmadan sonuca gidilmiştir.
Somut olayda, 73 parsel sayılı taşınmazın 24.07.1997 tarihinde bağış suretiyle davalı …’a temlik edildiği, miras bırakanın 07.01.2009 tarihinde öldüğü, 10.05.2010 tarihinde yapılan keşifte hazır bulunan ziraat bilirkişisinin tespitine göre, taşınmaz üzerinde30-35 yaşlarında 30 adet zeytin ağacı, yaşları 3 ila 36 arasında değişen 36 adet kiraz ağacı, yaşları 3 ila 10 arasında değişen 8 adet elma ağacı,1 adet yaşlı ceviz, 4 adet yaşlı zeytin ağacı ile bir kaç şeftali ağaç ve fidanlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, temlik tarihi 24.07.1997 tarihinden sonra davalı … tarafından emek ve masraf yapılmak suretiyle dikilip yetiştirilen ağaç sayılarının tespiti ile bu ağaçlar değeri hesaba katılmadan tenkis hesabı yapılması gerekirken bu konu üzerinde durulmadan sonuca gidilmesi doğru değildir.
Öte yandan, birleştirilen dava reddedilmiş olamakla, dava konusu edilen 226 parsel sayılı taşınmazın keşfen belirlenen (41.600,00 TL) değeri üzerinden harcın tamamlanmış olduğu gözetilerek bu değer üzerinden avukatlık ücret tarifesi uyarınca belirlenecek nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, dava dilekçesinde gösterilen değerden avukatlık parasına hükmedilmesi de doğru değildir.
Anılan bu konular, karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonunda anlaşıldığından, davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin açıklanan nedenlerle ( 6100 Sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi uyarınca kabulüne, Dairenin 01.03.2016 gün, 2014/7168 Esas, 2016/2403 Karar sayılı ilamının ORTADAN KALDIRILMASINA ve mahkemenin 04/10/2013 gün, ve 2009/325 Esas, 2013/749 Karar sayılı kararının açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davalılara geri verilmesine, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalılar vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, aşağıda yazılı 4.60.-TL. bakiye onama harcının da karar düzeltme isteyen davalılardan alınmasına, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

65.40. -O
60.80. -P
4.60.-TL