Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2016/1055 E. 2018/14922 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1055
KARAR NO : 2018/14922
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-ESKİ HALE İADE

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı Hazine vekili ve davalı … vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine, öncesinde ihdasen adına tescil edilen çekişme konusu taşınmazda yapılan 37 nolu imar düzenlenmesinin idari yargı yerinde iptal edilmesinden sonra … Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiğini, tescilin dayanağının kalmadığını ileri sürerek, 5482 ada 3 parselin 1037 (65) kök parsele isabet eden bölümlerinin tapusunun iptali ile eski hale ihyasını istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı … Belediyesi ‘nin taraf sıfatı kalmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “..Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya davasının kabulüne karar verilmiş olmasında kural alarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Dahili davalı … Başkanlığının tüm, davacı Hazinenin öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine; Ne varki, mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması, kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan “yol” ve “park”ın kabul kararı dışında bırakılması doğru olmadığı gibi, davada taraf olmayan … Belediyesi hakkında da hüküm kurulması isabetsizdir. . ..” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, mahkemenin Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar. Diğer taraftan yerel mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir (09.05.1960 gün, 21/9 sayılı YİBK).
Somut olayda; bozmaya uyulmakla ilgilileri yönünden usuli kazanılmış hak doğmasına karşın bu temel usul kuralı gözardı edilerek bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir.
Hâl böyle olunca; hükmüne uyulan önceki bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılıp karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
Davacı Hazinenin açıklanan nedenden ötürü yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcnı temyiz edene geri verilmesine, 26.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.