YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9791
KARAR NO : 2015/12600
KARAR TARİHİ : 04.11.2015
MAHKEMESİ : İZMİR 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2013
NUMARASI : 2010/380-2013/254
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 10 Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.05.2013 gün ve 2010/380 esas 2013/254 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 24.03.2015 gün ve 18627-4152 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal isteğine ilişkin olup, tescil talebinde bulunulmamıştır.
Davacı, bekar ve çocuksuz ölen mirasbırakanı amcası Mustafa Şevki Kandemir’in ölümünden kısa bir süre önce üç parça taşınmazını mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı halasına satış göstermek suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali isteminde bulunmuştur.
Davalı, mirasbırakanın hastalığının tedavisinde kullanmak için taşınmazlarını satmak istediğini, kendisinin de bedelini ödeyerek taşınmazları satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile tapu iptali ve miras payı oranında davacı adına tescil hükmü kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafın temyizi üzerine karar, Dairemizce 24.03.2015 tarihinde onanmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, mirasbırakan M.Ş. K.’in bekar ve çocuksuz olarak 09.09.2009 tarihinde öldüğü, geride mirasbırakanın kendinden önce ölen kardeşi Ö.’in çocuğu davacı Şiir, kızkardeşi davalı S. ve dava dışı annesi F.’yı mirasçı olarak bıraktığı, daha sonra F.’nın da ölümü ile davacı ve davalının kaldığı, mirasbırakanın dava konusu … ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 24 no’lu bağımsız bölüm ve 703 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki 18 no’lu bağımsız bölümü 12.06.2009 tarihli akitle, 587 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazını ise 28.08.2009 tarihli akitle davalıya satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesinde sadece tapu kayıtlarının iptali istenilmiş, tescil istenilmemiştir. Bilindiği gibi, tescil isteği iptali kapsar ancak, iptal isteği tescili kapsamaz.
Hemen belirtmek gerekir ki, tapu kaydına dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği dolu pafta sistemi genel ilkesi ile bağdaşmaz. Ne var ki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtay’ın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 tarih, 981/880 Esas, 983/1162 Karar sayılı kararı
Hâl böyle olunca, davacı tarafa tescil davası açması için olanak tanınması, açılması halinde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Değinilen bu husus davalının karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteğinin ( 6100 sayılı HMK’nın geçici 3.maddesi yollamasıyla ) HUMK”nun 440 maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 24.03.2015 tarihli ve 2013/18627 E. 2015/4152 sayılı ONAMA kararının ORTADAN KALDIRILMASINA; Mahkemenin, 27.05.2013 tarihli, 2010/380 Esas, 2013/254 Karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.