Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/8748 E. 2018/8573 K. 29.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8748
KARAR NO : 2018/8573
KARAR TARİHİ : 29.03.2018

MAHKEMESİ : …ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen … iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma istemi değerden reddedildi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuklsal nedenlerine dayalı … iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.
Davacılar, miras bırakanları babaları … Yüksel’in maliki olduğu en değerli taşınmazı olan 11 parsel sayılı taşınmazı satış suretiyle davalılara devrettiğini, devir tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığını, ayrıca temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığını, diğer yandan miras bırakanın maliki olduğu 24 parsel sayılı taşınmazı da ara malik kullanmak suretiyle dava dışı kızı …’ya devrettiğini ileri sürerek, davalılar adına olan … kaydının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, miras bırakanın devir tarihinde ehliyetli olduğunu, temlikin muvazaalı olmadığını, bedel karşılığı yapıldığını ve miras bırakanın devirden sonra geçimini bu bedel ile sağladığını, kullanılmayan miktarın ise ölümünden sonra mirasçılar tarafından bankadan çekildiğini, tenkis istemi yönünden ise hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, ehliyetsizlik iddiasının sabit olmadığı, ancak temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince, “Herkes iddiasını ispat etmekle mükelleftir”. Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190/1 maddesi gereğince, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalıların taşınmazı bedel karşılığı satın aldığı savunmasında bulundukları, dinlenen tanıkların beyanlarından da miras bırakan tarafından çekişme konusu taşınmazın satış bedelinin davalılar harici mirasçılar arasında paylaştırıldığı, miras bırakanın sosyal güvencesi olmadığından davalılar tarafından bakıldığı, nitekim tanık …’nin beyanından da davalı …’nın taşınmaz bedelini ödeyebilmek için kendisinden borç istediğinin anlaşıldığı, tanık …’ın beyanından da mirasbırakanın ölümünden sonra bankadaki parasının mirasçılar tarafından payları oranında çekildiği anlaşılmaktdır.
Hal böyle olunca;miras bırakan …’in mal kaçırma amacıyla temlikte bulunduğu iddiasının davacılar tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir.
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.