Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/807 E. 2016/1844 K. 17.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/807
KARAR NO : 2016/1844
KARAR TARİHİ : 17.02.2016

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL

Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-

Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı idare, “… Vakfı”‘nın paydaşı olduğu 1379 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 115,00 m2 lik bölümünü davalının kaldırım yapmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürerek 01.01.2010-31.12.2011 tarihleri arasındaki dönem için 8.124,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; tarafların sıfatı ile 3533 sayılı Kanunun 1. ve 4. maddesindeki düzenlemeler dikkate alınarak uyuşmazlığın hakem sıfatı ile çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararına ilişkin olarak verilen karar Dairece “… Dava konusu tarla vasıflı, 2.158,00 m² yüzölçümündeki 1379 ada 2 parsel sayılı taşınmazda …Vakfı’nın 28/70 oranında paydaş olduğu kayden sabittir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, … Genel Müdürlüğü ile Belediye arasındaki ecrimisil talebine ilişkin olduğu açıktır.3533 sayılı zorunlu … Yasasının 4.maddesi uyarınca; Katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan daire ve müesseselerden biriyle … dahil dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar, o yerdeki yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı ve ya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir.Somut olaya gelince; çap kaydından da anlaşılacağı üzere dava konusu taşınmazda davacı … Genel Müdürlüğünün idaresindeki mazbut vakıf paydaş olduğundan uyuşmazlığın 3533 sayılı Yasaya göre değil genel mahkemede çözülmesi gerektiği kuşkusuzdur (23.08.2008 tarihli 2008/3-10 E., 2008/32 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Hal böyle olunca işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş,mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporuna atfen dava konusu taşınmazda kaldırım olarak kullanılan 95,00 m2 lik kısmın dar ve uzun biçimde olması ve taşınmazın bulunduğu bölge özellikleri dikkate alınarak mevcut haliyle ecrimisile mütahammil olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1379 ada 2 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu ve dava dışı kişilerle birlikte “… Vakfı”‘nın kayden paydaş bulunduğu, davalı … tarafından kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmaksızın taşınmazın 95,00 m2 lik bölümünün yol ve kaldırım olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisile hükmedilebilmesi için,taşınmazdan davacı tarafın ne şekilde ekonomik gelir elde ettiği hususunun ispatı zorunlu olmadığı gibi haksız olarak kullanılan taşınmazın ekonomik tahsis amacı itibariyle gelir getirmeye özgülenmemiş olması dahi sonuca etkili değildir.
Hâl böyle olunca; yukarıda yapılan açıklama ışığında yol ve kaldırım olarak el atılan taşınmazdaki 95,00 m2 lik bölümün kiraya verilmesi halinde piyasa koşullarına göre ne kadar bedel getirebileceği bilirkişi aracılığı ile belirlenip davacının talep ettiği dönemlere ilişkin hakkaniyete uygun ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.