Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2015/7577 E. 2015/8355 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7577
KARAR NO : 2015/8355
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ : ÇATALCA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2012/72-2013/229

Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, mülkiyeti idareye ait …. ada 30 parsel sayılı taşınmazın tamamının bostan yapılmak suretiyle davalı tarafından kullanıldığını, gönderilen ihtara rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek 01.11.2006-31.10.2011 tarihleri arasındaki dönem için 3.675,00.-TL ecrimisile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında talebini 17.757,01-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davacıya ait taşınmazı kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, “bahçe” vasfındaki çekişme konusu ….. ada 30 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu, 30.6.2011 tarihli tespit tutanağına göre idarece, taşınmazın tamamının davalı tarafından bostan yapılarak kullanıldığının; yargılama aşamasında 9.5.2012 tarihinde yapılan keşifte ise taşınmazın sürülü vaziyette olduğunun ve tarımsal amaçlı kullanıldığının tespit edildiği, ecrimisil ihbarnamesinin davalıya 9.8.2011 tarihinde tebliğ edildiği, yargılama sırasında da davalının herhangi bir savunma getirmediği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatıdır. Bu tür davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu kuşkusuzdur. Eylem kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yöneltilerek açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması asıldır.
Öte yandan, 4721 s. TMK’nun 6 ve 6100 s. HMK’nun 190. maddeleri gereğince herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Somut olayda, çekişme konusu taşınmazın 30.6.2011 tarihinde davalı tarafından kullanıldığı idarece yapılan tahkikatta saptanmış ise de, mahkemece davalının ecrimisil istenilen sürede taşınmazı kullanıp kullanmadığı hususunda herhangi bir araştırma yapılmamış, davacı tarafından bu yönde herhangi bir delil sunulmamıştır. Davalının, ancak kullandığı dönemler için haksız işgal tazminatı olan ecrimisilden sorumlu tutulması gerektiği şüphesizdir.
Hâl böyle olunca, davalının dava konusu taşınmazı kullanıp kullanmadığının, kullanıyor ise ne zamandan bu yana kullandığının mahallinde keşif yapılarak duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, bu konuda tarafların diğer delillerinin toplanması, varılacak sonuç çerçevesinde davalının kullandığı dönemler esas alınmak suretiyle ecrimisile hükmedilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru değildir.
Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.